Bilim ve Dünya

22/10/2025

Bilim İnsanları, Komşu Galakside Oluşan Bir Yıldızın Etrafındaki Buzda Yaşamın Yapı Taşlarını Keşfetti

Evrenin kimyasal çeşitliliğine dair anlayışı değiştirebilecek önemli bir keşifte gökbilimciler, Samanyolu Galaksisi dışında oluşmakta olan genç bir yıldızın çevresindeki buzda altıdan fazla atoma sahip organik moleküller tespit etti. ST6 adı verilen genç yıldız, yaşamın kimyasal bileşenlerinin evrende nasıl yayıldığına dair yeni ipuçları sunuyor.

Keşif, James Webb Uzay Teleskobu’nun (JWST) Orta Kızılötesi Cihazı (MIRI) kullanılarak gerçekleştirildi. Maryland Üniversitesi ve NASA araştırmacısı Dr. Marta Sewiło liderliğindeki ekip, bulgularını 20 Ekim 2025 tarihinde Astrophysical Journal Letters dergisinde yayımladı. Araştırmada, Büyük Macellan Bulutu’ndaki genç yıldızın etrafında beş farklı karbon temelli bileşik belirlendi: metanol ve etanol (yaygın alkol türleri), metil format ve asetaldehit (endüstriyel kimyasallarda kullanılan bileşikler) ile asetik asit (sirkenin temel bileşeni). Bunlardan asetik asit, uzay buzunda ilk kez kesin olarak tespit edildi. Ayrıca etanol, metil format ve asetaldehit, Samanyolu dışındaki buzlarda ilk kez gözlemlendi. Ekip ayrıca glikolaldehit adlı, RNA gibi karmaşık biyomoleküllerin öncüsü olan şeker türevi bir bileşiğin spektral izlerini tespit etti, ancak doğrulama için ek çalışma gerekiyor.

Dr. Sewiło, teleskobun sunduğu benzersiz hassasiyeti şöyle açıkladı: “JWST’nin olağanüstü duyarlılığı ve yüksek açısal çözünürlüğü sayesinde, uzak bir yıldızın etrafındaki buzlara ait bu zayıf spektral özellikleri tespit edebildik. JWST’nin spektral çözünürlüğü güvenilir tanımlamalara olanak tanıyor. Webb’den önce, metanol kendi galaksimizdeki yıldızların çevresindeki buzlarda tespit edilen tek karmaşık organik moleküldü. Yeni gözlemlerimizin olağanüstü kalitesi sayesinde tek bir spektrumdan daha önce hiç elde etmediğimiz kadar bilgi topladık.”

Keşfi önemli kılan bir diğer unsur, moleküllerin bulunduğu zorlu çevresel koşullar. Büyük Macellan Bulutu, Dünya’dan yaklaşık 160.000 ışık yılı uzaklıkta yer alıyor ve erken evren koşullarını andıran doğal bir laboratuvar işlevi görüyor. Bu galaksinin ağır element miktarı Güneş Sistemi’ndekinin üçte biri ile yarısı arasında değişiyor ve çok daha güçlü ultraviyole radyasyona maruz kalıyor. Sewiło, metalikliğin düşük olmasının neden önemli olduğunu söyledi: “Düşük metalikliğe sahip ortamlar, yani hidrojen ve helyumdan daha ağır elementlerin az olduğu bölgeler, erken evren dönemlerindeki galaksilere benziyor. Büyük Macellan Bulutu’nda öğrendiklerimizi, evrenin daha genç olduğu dönemlerdeki uzak galaksileri anlamak için kullanabiliriz. Bu sert koşullar, karbon, azot ve oksijen gibi ağır elementlerin az olduğu ortamlarda karmaşık organik kimyanın nasıl geliştiğine dair ipuçları sağlıyor.”

Çalışmanın ortak yazarı, Hollanda’daki Leiden Üniversitesi araştırmacısı Dr. Will Rocha, karmaşık organik moleküllerin (COM) hem gaz hem de yıldızlararası toz tanelerinin üzerindeki buzlarda oluşabildiğini belirtti. Rocha, “Karmaşık organik moleküllerin buzlarda tespit edilmesi, bu reaksiyonların yıldızlararası ortamdaki zorlu koşullarda dahi etkili biçimde gerçekleşebildiğini gösteriyor.” dedi. Araştırmaya göre moleküller, toz tanelerinin yüzeylerinde gerçekleşen kimyasal tepkimeler sonucunda oluşuyor. Daha önce metanol ve metil format, Büyük Macellan Bulutu’nda gaz halinde tespit edilmişti; yeni gözlemler ise bu bileşiklerin buz fazında da üretilebildiğini göstererek kimyasal modelleri destekliyor. Rocha, “Büyük Macellan Bulutu’nda buz halindeki karmaşık organik moleküllerin tespit edilmesi, bu tür reaksiyonların Güneş Sistemi çevresinden çok daha zorlu ortamlarda bile gerçekleşebildiğini kanıtlıyor.” ifadelerini kullandı.

Erken evren koşullarına benzeyen bir ortamda karmaşık organik moleküllerin buz içinde tespit edilmesi, yaşamın temel yapı taşlarının çok daha erken dönemlerde ve farklı kozmik koşullar altında oluşmuş olabileceğini gösteriyor. Bulgular, moleküllerin gezegen sistemlerinin oluşum sürecinden sağ çıkıp genç gezegenlere karışabileceğini ve yaşamın temellerini oluşturabileceğini düşündürüyor.

Sewiło, araştırmanın devam edeceğini belirterek sözlerine devam etti: “Şu anda Büyük Macellan Bulutu’nda yalnızca bir kaynakta bu tür molekülleri tespit ettik ve Samanyolu’nda da yalnızca dört kaynakta buzlarda karmaşık organik molekül tespiti yapıldı. Bu iki galaksi arasındaki bolluk farklarını doğrulamak için daha geniş örnekler toplamamız gerekiyor ancak bu keşif, evrende karmaşık kimyanın nasıl ortaya çıktığını anlama konusunda büyük bir ilerleme ve yaşamın kökenine dair araştırmalarda yeni bir sayfa açıyor.”

Kaynak: https://www.eurekalert.org/news-releases/1102600