COVID Aşıları Tüm Nedenlere Bağlı Ölüm Riskini Yüzde 25 Azaltıyor

Fransa genelinde yapılan bir kohort çalışması, en az bir doz COVID-19 mRNA aşısı yaptıran genç ve orta yaşlı yetişkinlerin, aşılanmayanlara kıyasla takip eden 4 yıl içinde herhangi bir nedenden ölme olasılığının daha düşük olduğunu ortaya koydu. 60 yaşın altındaki 28 milyondan fazla yetişkini kapsayan araştırmada, 1 Mayıs ile 31 Ekim 2021 tarihleri arasında ilk doz mRNA aşısını alan bireylerde tüm nedenlere bağlı ölüm insidansı 45 aylık medyan takibin ardından yüzde 0.4 olarak gerçekleşirken, 1 Kasım 2021 itibarıyla aşılanmamış olanlarda söz konusu oran yüzde 0.6 oldu.

Saint-Denis'teki Fransız Ulusal İlaç ve Sağlık Ürünleri Güvenliği Ajansı'ndan Dr. Mahmoud Zureik ve meslektaşlarına göre; iki grup arasındaki özellikler standardize edildikten sonra, bir doz mRNA aşısı yaptıranlarda tüm nedenlere bağlı ölüm insidansının yüzde 25 daha düşük olduğu (ağırlıklı tehlike oranı [wHR] 0.75, yüzde 95 GA 0.75-0.76) belirlendi. Aşılanmış kişilerin COVID-19 nedeniyle hastanede ölme olasılığı, aşılanmayanlara kıyasla yüzde 74 daha düşüktü (wHR 0.26, yüzde 95 GA 0.21-0.32). Araştırmacıların JAMA Network Open'da bildirdiğine göre, COVID kaynaklı hastane ölümleri analizden çıkarıldığında bile aşılanmış kişilerin takip süresi boyunca herhangi bir nedenden ölme olasılığı yüzde 24 daha düşük seyretti (wHR 0.76, yüzde 95 GA 0.75-0.77).

Zureik ve meslektaşları makalede şu ifadelere yer verdi:

“Çalışmamızdaki aşılı bireyler genellikle daha yaşlı olsa ve daha fazla komorbiditeye sahip olma eğiliminde bulunsa da -ki söz konusu faktörler tipik olarak aşılı grupta daha yüksek ölüm oranına doğru bir sapma yaratır- bu durum ham tehlike oranında gözlemlenmedi.”

Ekip, aşılanan kişilerin sosyoekonomik açıdan daha avantajlı olduğunu ve muhtemelen daha iyi bir sağlık yönetimine sahip olduklarını ekleyerek, bahsi geçen faktörlerin "aşılanma ile ölüm oranı arasında gözlemlenen negatif ilişkiyi kısmen açıklayabilir ve yaş ile komorbiditelerin etkilerini dengeleyebilir" şeklinde değerlendirmede bulundu.

Elde edilen bulgular, Trump yönetiminin etkililik ve güvenlik konusundaki sözde endişeler nedeniyle mRNA aşılarına karşı sert bir tavır aldığı bir dönemde geldi. Federal sağlık yetkilileri ağustos ayında 22 mRNA aşısı ile ilgili projenin araştırma fonunu sonlandırdı; eleştirmenler hamleyi "pervasızca" olarak nitelendirdi. Ekim ayında CDC Bağışıklama Uygulamaları Danışma Komitesi, yaşlılar gibi yüksek riskli gruplar için bile COVID-19 aşılamasını önermeyi durdurarak seçimin kişisel olması gerektiğini belirtti ve sadece geçtiğimiz haftalarda, FDA'nın en üst düzey aşı düzenleyicisi Dr. Vinay Prasad, personele gönderdiği bir notta FDA incelemesinin en az 10 çocuğun COVID aşısı nedeniyle öldüğünü belirlediğini söyledi.

Zureik ve ortak yazarların çalışması, Fransa'nın 68 milyonluk tüm sakinlerini kapsayan ulusal sağlık verilerini analiz etti. Çalışma kohortu, 1 Kasım 2021 itibarıyla Fransa'daki 18 ila 59 yaş arasındaki tüm insanları içeriyordu; sonuç olarak 1 Mayıs ve 31 Ekim 2021 arasında ilk doz mRNA aşısı ile aşılanan 22.767.546 kişi ve 1 Kasım itibarıyla hala aşılanmamış 5.932.443 birey incelemeye alındı. Takip süreci, bir doz COVID-19 mRNA aşısından 6 ay sonra veya belirtilen zaman dilimleri içinde aşılanmamış kişiler için rastgele atanan bir indeks tarihinde başladı. Aşılanmamış olanların yüzde 10,8'i takip sırasında aşılandı.

Aşılama ile daha düşük tüm nedenlere bağlı ölüm oranı arasındaki pozitif ilişki zamanla azaldı. Aşılamayı destekleyen wHR, takibin ilk 6 ila 9 ayında 0.61 (yüzde 95 GA 0.58-0.64) iken, takibin 39 ila 42. aylarında 0.79'a (yüzde 95 GA 0.75-0.82) geriledi. Zureik ve meslektaşları, artan aşı kaynaklı koruma ve dolaşımdaki SARS-CoV-2 virüslerindeki değişiklikler göz önüne alındığında, takip süresinin sonunda aşılanmamış kişiler arasında azalan COVID kaynaklı ölümlerin düşüşü tetiklemiş olabileceğini kaydetti. Takibin ilk 6 ila 9 ayında aşılanmamış kişilerdeki ölümlerin yüzde 10,5'i COVID-19 ile ilgiliyken, aşılanmış kişilerde oran yüzde 1,9 idi. Takibin 24 ila 27. aylarına gelindiğinde, ilgili yüzdeler sırasıyla yüzde 0,5 ve yüzde 0,3'e düştü.

Araştırmacılar, çalışmadaki insanların sadece yüzde 59'u için ölüm nedenlerini belirleyebildi ancak aşılanmış ve aşılanmamış kişiler arasındaki ana ölüm nedenleri kanser (milyon başına sırasıyla 769 ve 853 vaka), kasıtsız yaralanmalar veya kendine zarar verme gibi dış ölüm nedenleri (493 ve 597) ve dolaşım sistemi hastalıkları (282 ve 367) oldu. Aşılanma durumuyla bağlantılı bazı risk davranışlarını kontrol etmek için araştırmacılar, travmatik yaralanma veya istemsiz yaralanma nedeniyle hastaneye yatış gerektiren ölümleri tüm nedenlere bağlı ölüm hesaplamalarından çıkardı. Söz konusu çıkarmalar, aşılamayı destekleyen wHR'yi sırasıyla 0.80 (yüzde 95 GA 0.79-0.81) ve 0.83'e (yüzde 95 GA 0.81-0.84) düşürdü.

Aşılanmış kişiler, aşılanmamış olanlara kıyasla daha yaşlıydı (ortalama yaş 38'e karşı 37,1 yıl) ve daha sıklıkla kadındı (yüzde 51,3'e karşı yüzde 48,5). Aşılananların ayrıca en dezavantajlı beşte birlik dilimde yer alan bir bölgede yaşama (yüzde 19,1'e karşı yüzde 27) ve tamamlayıcı devlet sağlık sigortası kapsamında olma (yüzde 9,2'ye karşı yüzde 20,9) olasılıkları daha düşüktü. Aşılanmış yetişkinlerde, aşılanmamış yetişkinlere göre daha fazla kardiyak komorbidite (yüzde 9,3'e karşı yüzde 7,8), daha fazla kronik solunum yolu hastalığı (yüzde 3,3'e karşı yüzde 3,1) ve herhangi bir türde daha fazla kanser (yüzde 1,5'e karşı yüzde 1,4) görüldü. Çalışmanın sınırlılıkları arasında, çalışmanın kaynak verilerinin tam olarak hesaba katamadığı ve ölçülemeyen karıştırıcı faktörlere yol açabilecek sosyoekonomik statünün aşılama ve ölüm üzerindeki etkisi yer aldı. Aşılamayı seçen kişiler, aşılanmamış kalanlardan kendilerini ayıran başka faktörlere de sahip olabilir ve durum sonuçlarda daha fazla karıştırıcı önyargı yaratma potansiyeli taşıyor.

Kaynak: https://www.medpagetoday.com/infectiousdisease/covid19vaccine/118840