Bilim ve Dünya
3/10/2025
Araştırmacılar, İskoçya’da yılan benzeri dişlere sahip gizemli bir antik kertenkele keşfetti. Breugnathair elgolensis, en eski ve nispeten eksiksiz kertenkele fosillerinden biri olarak kabul ediliyor ve bilim insanlarına Jura dönemindeki yılanların kökenini anlamada önemli ipuçları sunuyor.
Skye Adası’nda ortaya çıkarılan fosilleşmiş iskelet, hem kertenkele hem de yılan özellikleri taşıyan Jura dönemi sürüngenine ait. Yeni araştırmaya göre, gizemli kertenkele 167 milyon yıl önce avını yakalamak için kancalı, yılan benzeri dişlere sahipti.
Yeni türün adı Breugnathair elgolensis, yani “Elgol’un sahte yılanı” anlamına geliyor. İsim, hem hayvanın kafa karıştırıcı anatomisine hem de fosilin bulunduğu Skye’ın güneyindeki Elgol bölgesine atıfta bulunuyor. Çalışma 1 Ekim Çarşamba günü Nature dergisinde yayımlandı.
Yaklaşık 41 santimetre uzunluğa sahip olan B. elgolensis, ekosistemindeki en büyük kertenkelelerden biriydi. Araştırmacıların açıklamasına göre, küçük kertenkeleleri, erken memelileri ve hatta genç dinozorları, örneğin otçul heterodontosauridler ile yırtıcı kuş benzeri paravianları, avlıyor olabilirdi.
Fosil, yılan benzeri bir çeneye ve modern pitona benzeyen kavisli dişlere sahipti ancak gövdesi kısa, tam gelişmiş uzuvlarıyla tipik bir kertenkeleyi andırıyordu. Ayrıca kafatasının arka kısmındaki kemiklerde geko benzeri özellikler bulunuyordu. Araştırmacılar henüz B. elgolensis’in evrimsel geçmişini tam olarak çözmüş değil fakat bulgunun erken yılan evrimine bakış açısını değiştirebileceğini belirtiyor.
Bilim insanları, erken kertenkele ve yılan evrimine dair dağınık bir anlayışa sahip. Her iki hayvan da yaklaşık 190 milyon yıl önce ortaya çıkan Squamata grubuna ait. Genel olarak kertenkeleler dört uzuvlu, yılanlar ise uzuvsuz kabul ediliyor.
Çalışmanın ortak yazarı, University College London’dan omurga morfolojisi ve paleontoloji profesörü Susan Evans, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Skye Adası’ndaki Jura dönemi fosil yatakları, kertenkeleler dahil birçok yaşayan grubun erken evrimini anlamamız açısından dünya çapında önem taşıyor. O dönemde kertenkeleler çeşitlenmeye başlıyordu.”
Araştırmanın diğer yazarı, National Museums Scotland’dan omurgalı paleobiyolojisi kıdemli küratörü Stig Walsh, fosili ilk olarak 2015’te keşfetti. Ekip, geçen on yılı aşkın sürede örneği hazırlamak ve incelemek için çalıştı. Süreç, yüksek güçlü X-ışınları ve ayrıntılı bilgisayarlı tomografi (CT) taramalarını içerdi.
Araştırmacılar, B. elgolensis’in daha önce yalnızca parçalanmış fosillerden bilinen Parviraptoridae adlı Squamata alt grubuna ait olduğunu tespit etti. Daha önce, yılan benzeri kemiklerle geko benzeri kemiklerin aynı yerde bulunmasının iki farklı hayvana ait olduğu düşünülüyordu. Yeni fosil, tek bir türün gerçekten her iki özelliği de taşıdığını doğruladı.
Evans konu hakkındaki düşüncelerini “Yaklaşık 30 yıl önce parviraptoridleri daha parçalı kalıntılar üzerinden tanımlamıştım, bu nedenle yıllar sonra kutunun kapağını bulmuş gibi bir his yaşıyorum. Yeni örnekte görülen ilkel ve gelişmiş özelliklerin birleşimi, evrimsel süreçlerin ne kadar öngörülemez olabileceğini gösteriyor.” diyerek aktardı.
Araştırmacılar, yılanların B. elgolensis gibi türlerden mi evrimleştiği yoksa benzer ağız yapılarını bağımsız olarak mı geliştirdiği konusunda kesin değil. Ayrıca B. elgolensis, Squamata içinde tüm kertenkele ve yılanların ortaya çıkışına yol açan bir kök soy da olabilir.
Çalışmanın başyazarı ve American Museum of Natural History’de Macaulay küratörü olan Roger Benson şöyle belirtti: “Fosil bizi oldukça ileriye taşıyor fakat tüm yolu kat ettirmiyor. Yine de yılanların nereden geldiğini çözme ihtimali konusunda bizi daha da heyecanlandırıyor.”