Sürdürülebilirlik
1/7/2025
Google, pazartesi günü yaptığı açıklamada, Commonwealth Fusion Systems (CFS) ile çığır açan bir anlaşmaya vardığını duyurdu. Anlaşma kapsamında Google, şirketin ilk ticari nükleer füzyon santrali olan ARC’den 200 megavatlık temiz füzyon elektriği satın alacak. Bu adım, Google’ın füzyon enerjisine yönelik ilk ticari taahhüdü niteliğini taşıyor.
ARC santralinin, Virginia eyaletine bağlı Chesterfield County’de inşa edilmesi planlanıyor. Tesis, CFS’ye göre dünyanın ilk şebeke ölçekli nükleer füzyon enerji santrali olacak. Elektrik üretiminin 2030’lu yılların başında başlaması hedefleniyor.
Santral tam kapasiteyle çalışmaya başladığında, yaklaşık 400 megavatlık sıfır karbonlu enerji sağlayacak. Bu da yaklaşık 150.000 konutun ya da büyük endüstriyel merkezlerin elektrik ihtiyacını karşılamaya yetecek düzeyde.
Anlaşma kapsamında Google, ARC santralinden elde edilecek elektriğin yarısını alacak. Ayrıca şirket, gelecekte kurulacak ARC santrallerinden de elektrik satın alma opsiyonuna sahip olacak. Google, aynı zamanda CFS'nin çalışmalarını desteklemek amacıyla tutarı açıklanmayan bir yatırım turuna da katıldı. Her iki şirket de finansal ayrıntıları kamuoyuyla paylaşmadı.
Google’ın Gelişmiş Enerji Bölümü Başkanı Michael Terrell, anlaşmayla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Dünyanın enerji ihtiyacını karşılayabilecek dönüştürücü potansiyele sahip bir teknolojiye uzun vadeli bir yatırım yapmaktan heyecan duyuyoruz. CFS’nin bu hedefe ulaşmak için gereken bilimsel ve mühendislik kilometre taşlarını tamamlamasına destek vermekten mutluyuz.”
Füzyon enerjisi, hafif atom çekirdeklerinin aşırı sıcaklıklarda—180 milyon Fahrenheit (100 milyon santigrat derece) üzerinde—birleştirilmesiyle elde ediliyor. Bu işlem sırasında ortaya çıkan plazma, çekirdeklerin kaynaşmasına ve yüksek miktarda enerji açığa çıkmasına olanak tanıyor.
Geleneksel nükleer enerji üretiminden farklı olarak füzyon, karbon emisyonu oluşturmaz ve uzun vadeli atık ve güvenlik risklerini çok daha düşük seviyede barındırır.
CFS, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) tarafından kurulan bir yan girişim olarak biliniyor ve füzyon enerjisi alanında çalışan en yüksek bütçeli özel şirketlerden biri konumunda. 2021 yılında, aralarında Google’ın da bulunduğu yatırımcıların desteğiyle 1,8 milyar dolarlık bir Seri B yatırım turunu tamamlamıştı. CFS CEO’su Bob Mumgaard, yeni yatırım turunun da “benzer ölçekte” olacağını belirtti.
“Bu çok güçlü bir talep sinyali.” diyen Mumgaard, yapılan yatırımın CFS'nin bazı araştırma ve geliştirme çalışmalarını daha hızlı şekilde tamamlamasına olanak tanıyacağını ifade etti: “Bu yatırım, ARC projesine daha hızlı geçişimizi mümkün kılacak Ar-Ge çalışmalarını yapmamıza olanak sağlıyor.”
Şirket hâlihazırda Boston yakınlarında Sparc adlı bir gösterim reaktörü inşa ediyor. Reaktörün 2026 yılına kadar tamamlanması bekleniyor. Ardından ise Richmond, Virginia yakınlarında kurulacak olan ticari ARC santrali devreye alınacak.
Anlaşma ile Google, füzyon enerji girişimiyle elektrik alım sözleşmesi yapan ikinci büyük teknoloji şirketi oldu. İlk örnek, 2023 yılında Microsoft ile Helion arasındaki anlaşmayla gerçekleşmişti. Microsoft’un enerji alacağı füzyon santralinin 2028 yılında devreye girmesi bekleniyor.
Yapay zeka, bulut bilişim ve dijital altyapıdaki büyüme, veri merkezlerinin enerji ihtiyacını ciddi oranda artırıyor. Böylelikle, Google gibi teknoloji devlerini güvenilir ve temiz enerji kaynaklarına yönelmeye zorluyor. Uzmanlara göre, veri merkezlerinin elektrik tüketimi 2030 yılına kadar iki katına çıkabilir.
Terrell konu hakkında şunları söyledi: “Tüm bunları enerjiyle beslemek için, enerji inovasyonunun bir sonraki sınırında büyük adımlar atmamız gerektiğini biliyoruz.”
Google’ın temiz enerji stratejisi kısa, orta ve uzun vadeli hedeflere göre şekillendiriliyor. Kısa vadede güneş, rüzgar ve batarya sistemlerine odaklanan şirket; orta vadede jeotermal projelere ve küçük modüler nükleer reaktörlere, uzun vadede ise füzyon enerjisine yatırım yapıyor.
2024 yılı içerisinde Google, 8 gigavatlık yenilenebilir enerji alımı yaparak 2023’teki alım miktarını ikiye katladı. Ancak Terrell, güneş ve rüzgar enerjisinin her zaman veri merkezlerinin 7/24 enerji ihtiyacını karşılamaya yetmeyebileceğini dile getirdi.
“Kaynağın çok güçlü olduğu bölgelerde rüzgar, güneş ve batarya ile bir yol çizmek mümkün,” diyen Terrell, örnek olarak ABD'nin Ortabatı ve Güneybatı bölgelerini gösterdi.
Buna karşın, şebeke altyapısı parçalı olan veya doğal kaynakları zayıf bölgeler—örneğin ABD’nin güneydoğusu ya da bazı Asya-Pasifik ülkeleri—konvansiyonel yenilenebilir kaynaklar için ciddi zorluklar barındırıyor.
Terrell, söz konusu bölgelerde rüzgar ve güneş gibi kaynakların aşırı kapasiteyle kurulmasının kısa vadede çözüm sağlayabileceğini ancak bunun yüksek maliyetli bir yöntem olduğunu ifade etti. Bu noktada, füzyon teknolojilerinin uzun vadede maliyetleri düşürebileceğine dikkat çekti.
“Füzyon gibi teknolojiler, karbon içermeyen enerjide yüksek oranlara ulaşmanın maliyetini düşürüyor.” diyen Terrell, portföyde bu tarz temiz ve kararlı teknolojilerin yer almasının, genel enerji portföyü maliyetini azaltabileceğini belirtti: “Bu tür temiz ve sürekli enerji kaynakları, megavat-saat başına daha pahalı görünse bile, portföye entegre edildiğinde toplam maliyeti aşağıya çekiyor.”
Kaynak: https://interestingengineering.com/energy/google-invests-in-200-mw-fusion-deal