Sürdürülebilirlik
3/6/2025
Yapay zekanın enerji tüketimi, yeni bir analiz çalışmasına göre 2025 sonuna kadar Bitcoin madenciliğini geçebilir. Analize göre, 2025’in sonunda küresel veri merkezleri tarafından tüketilen elektriğin neredeyse yarısı yapay zeka tarafından kullanılabilir.
Bu tahminler, daha önce kripto paraların elektrik tüketimi ve çevresel etkilerini araştıran Vrije Universiteit Amsterdam Çevre Çalışmaları Enstitüsü’nde doktora adayı olan Alex de Vries-Gao tarafından yapıldı. De Vries-Gao, yapay zekanın artan elektrik talebiyle ilgili son yorumlarını geçen hafta Joule dergisinde yayımladı.
De Vries-Gao’ya göre, şu anda veri merkezlerinde tüketilen elektriğin yaklaşık beşte biri yapay zekaya ait. Ancak bu rakamı net şekilde tespit etmek zor çünkü büyük teknoloji şirketleri YZ modellerinin enerji tüketimine dair özel verileri kamuoyuyla paylaşmıyor. Bu nedenle de Vries-Gao, yapay zeka için kullanılan özel bilgisayar çiplerinin tedarik zincirine dayanarak projeksiyonlar oluşturdu. Hem kendisi hem de enerji tüketimini inceleyen diğer araştırmacılar, verimlilik artışlarına rağmen YZ'nin enerji ihtiyacının hızla büyüdüğü sonucuna vardı.
Daha önce Ethereum’un enerji yoğun sistemlerden uzaklaşmasıyla araştırmalarını sonlandırmayı düşündüğünü belirten de Vries-Gao, “ChatGPT ortaya çıktığında ‘Ah, işte yine başlıyoruz’ dedim. Bu da son derece enerji yoğun bir teknoloji ve özellikle son derece rekabetçi pazarlarda yayılıyor.” ifadelerini kullandı.
De Vries-Gao, yapay zekayla kripto madenciliği arasında bazı benzerlikler kuruyor. İlk olarak, teknoloji şirketlerinde hâkim olan “ne kadar büyük, o kadar iyi” yaklaşımı dikkat çekiyor. “Büyük teknoloji şirketlerinin modellerini sürekli büyütmeye çalıştığını görüyoruz. En iyi modele sahip olmayı hedefliyorlar. Ancak aynı zamanda bu modellerin kaynak taleplerini de büyütüyorlar” diyor.
Bu yaklaşım, özellikle ABD’de yeni YZ veri merkezlerinin patlamasına yol açtı. ABD, dünyadaki en fazla veri merkezine sahip ülke konumunda. Elektrik şirketleri, yapay zekanın artan elektrik talebini karşılamak için yeni gaz santralleri ve nükleer reaktörler inşa etmeyi planlıyor. Elektrik talebindeki ani artışlar, enerji şebekelerini zorlayabilir ve daha temiz enerji kaynaklarına geçiş çabalarını sekteye uğratabilir. Bu sorunlar, blokzincir işlemlerini doğrulamak için kullanılan veri merkezlerine benzeyen yeni kripto madencilik tesislerinde de yaşanıyor.
De Vries-Gao’nun kripto madenciliği çalışmalarında olduğu gibi, teknolojilerin ne kadar enerji tükettiğini ve çevresel etkilerini tespit etmek oldukça zor. Elbette birçok büyük teknoloji şirketi iklim hedefleri belirliyor ve yıllık sürdürülebilirlik raporlarında sera gazı emisyonlarını paylaşıyor. Örneğin Google ve Microsoft, YZ’ye odaklandıkça karbon ayak izlerinin büyüdüğünü açıklıyor. Ancak şirketler genellikle verilerini YZ’ye özel olarak ayrıştırmadığı için net sonuçlara ulaşmak güçleşiyor.
Bu sorunu çözmek için de Vries-Gao, “üçgenleme” adını verdiği bir teknik kullandı. Kamuya açık cihaz verileri, analist tahminleri ve şirketlerin kazanç çağrılarından yararlanarak YZ donanımlarının üretimini ve bu donanımların muhtemel enerji tüketimini tahmin etti. Tayvan Yarı İletken Üretim Şirketi (TSMC), Nvidia ve AMD gibi şirketler için YZ çipleri üretiyor ve 2023 ile 2024 arasında YZ için paketlenmiş çip üretim kapasitesini iki katından fazla artırdı.
Üretilen YZ donanım miktarını belirledikten sonra, de Vries-Gao söz konusu cihazların ne kadar elektrik tükettiğiyle ilgili verileri karşılaştırdı. Geçen yıl, YZ sistemlerinin muhtemelen Hollanda kadar elektrik tükettiğini tespit etti. 2025 sonunda ise İngiltere ölçeğinde bir ülkeye yaklaşmasını, YZ kaynaklı elektrik talebinin 23 gigawatt düzeyine ulaşmasını bekliyor.
Geçen hafta yayımlanan ayrı bir rapor da aynı eğilimi destekliyor. Danışmanlık firması ICF, YZ, geleneksel veri merkezleri ve Bitcoin madenciliği kaynaklı olarak ABD'de elektrik talebinin on yıl sonunda yüzde 25 artacağını öngörüyor.
Yine de, YZ’nin enerji tüketimi ve çevresel etkisi hakkında net tahminler yapmak halen oldukça zor. MIT Technology Review'da geçen hafta Tarbell Center for AI Journalism desteğiyle yayımlanan kapsamlı bir yazı, tahminlerin zorluğunu açıkça ortaya koydu. Örneğin, bir kişi bağış kampanyası için YZ araçlarını kullanırsa, sorguların Batı Virginia’daki veri merkezleri tarafından yanıtlanması durumunda Kaliforniya’dakilere kıyasla iki kat daha fazla karbon salınımı oluşabiliyor. Enerji yoğunluğu ve emisyonlar; yapılan sorguların türü, yanıtlayan modellerin büyüklüğü ve veri merkezini besleyen yerel enerji şebekesindeki yenilenebilir/fosil yakıt oranı gibi birçok faktöre bağlı.
Teknoloji şirketleri sürdürülebilirlik raporlarında YZ’ye dair daha şeffaf olsaydı, gizem kolayca çözülebilirdi. “Bu konuda herhangi bir sayı verebilmek için geçilmesi gereken akıl almaz sayıda adım var. Gerçekten absürt. Bu kadar zor olmamalı. Ama ne yazık ki öyle” diyor de Vries-Gao.
Daha uzun vadede, enerji verimliliğindeki kazanımların elektrik talebini dengeleyip dengelemeyeceği de belirsiz. Bu yılın başlarında DeepSeek, geliştirdiği yapay zeka modelinin Meta’nın Llama 3.1 modeliyle karşılaştırıldığında çok daha az elektrik tükettiğini duyurarak büyük yankı uyandırdı. Bu da, ilerleme sağlamak için mutlaka yüksek enerji tüketimi gerekip gerekmediği sorusunu gündeme taşıdı. Önemli olan, teknoloji şirketlerinin daha verimli modeller geliştirmeye öncelik verip vermeyecekleri ve “büyüklük iyidir” anlayışını terk edip etmeyecekleri.
Ethereum, işlem doğrulamada Bitcoin madenciliğine kıyasla çok daha verimli bir sisteme geçiş yaptığında, elektrik tüketimi aniden yüzde 99.988 oranında azaldı. Çevre savunucuları, diğer blokzincir ağlarının da benzer yolları izlemesi için baskı yaptı. Ancak Bitcoin madencileri, mevcut donanımlara yaptıkları yatırımları bırakmaya ve alışkanlıklarını değiştirmeye gönülsüz.
Yapay zeka için ise Jevons paradoksu riski bulunuyor: Verimlilik arttıkça kullanım da arttığından, toplam tüketim yine yükselebilir. Her halükârda, önce ölçülmeden bu sorunların yönetilmesi imkansız.
Kaynak:https://www.theverge.com/climate-change/676528/ai-data-center-energy-forecast-bitcoin-mining