Sürdürülebilirlik
4/8/2025
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yayımladığı yıl ortası güncellemesine göre, küresel elektrik talebi 2026’ya kadar yıllık ortalama yüzde 3’ün üzerinde artacak. Bu artış oranı, genel enerji talebini geride bırakırken, son on yılın en hızlı ve en istikrarlı büyüme dönemlerinden birini temsil ediyor. IEA, talepteki artışın yenilenebilir enerji kaynakları, doğal gaz ve nükleer enerjiyle karşılanacağını; kömürün ise gerilemeye devam edeceğini öngörüyor.
IEA tahminlerine göre, 2025 yılında küresel elektrik talebi yüzde 3,3, 2026 yılında ise yüzde 3,7 artacak. Oranlar, 2024’teki yüzde 4,4’lük büyümenin biraz altında kalsa da, 2015–2023 ortalaması olan yüzde 2,6’nın oldukça üzerinde kalıyor. Artan talep; sanayi, binalar, veri merkezleri ve ulaşım sektörlerinde elektriğin daha yaygın kullanımıyla ilişkilendiriliyor.
Ajans ayrıca, yenilenebilir enerji kaynaklarının 2025 veya 2026 yılı itibarıyla kömürü geçerek dünyanın en büyük elektrik üretim kaynağı haline geleceğini belirtti. Bu süreç, hava koşulları ve yakıt fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak şekillenebilir. Aynı dönemde, Japonya’daki yeniden devreye alma projeleri, ABD ve Fransa’daki yüksek üretim seviyeleri ve Asya’daki yeni santrallerle birlikte nükleer enerji üretiminin rekor düzeylere ulaşması bekleniyor. Doğal gazla çalışan santraller ise birçok bölgede kömür ve petrolü ikame etmeye devam edecek.
Tüm bu dönüşümler neticesinde, elektrik üretiminden kaynaklanan CO₂ emisyonlarının 2025'te yatay seyretmesi, 2026'da ise hafifçe azalması bekleniyor. Ancak bu öngörülerin hava koşulları ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak değişebileceği vurgulandı.
IEA verilerine göre, küresel elektrik talep artışının yüzde 60’ı Asya’daki gelişen ekonomilerden gelecek. Bu büyümeye en büyük katkıyı Çin ve Hindistan yapacak. 2026 yılında Çin’de talebin yüzde 5,7, Hindistan’da ise yüzde 6,6 oranında artması bekleniyor. ABD’de ise genişleyen veri merkezi sektörü sayesinde yıllık talep artışının 2026’ya kadar yüzde 2’nin üzerinde seyretmesi öngörülüyor. Avrupa Birliği’nde ise 2025 yılında talebin yüzde 1 artması, 2026’da ise bu oranın hafifçe hızlanması bekleniyor.
Avrupa Birliği ve ABD'deki toptan elektrik fiyatları, 2025'in ilk yarısında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 30 ila 40 arasında artış gösterdi. Bu artış, doğal gaz piyasasındaki daralmayla ilişkilendirildi. Her ne kadar fiyatlar 2023 yıllık ortalamasının altında kalsa da, hâlâ 2019 seviyelerinin üzerinde. Raporda ayrıca, negatif toptan fiyatların artış göstermesinin, şebeke esnekliği, depolama sistemleri ve talep yanıtı gibi alanlarda yatırımların aciliyetini ortaya koyduğu ifade edildi.
Sanayi rekabetçiliği açısından ise durum hâlâ dengesiz. Avrupa Birliği’nde enerji yoğun sanayiler için ortalama elektrik fiyatları, ABD’ye göre iki kat, Çin’e göre ise çok daha yüksek seviyede bulunuyor.
IEA, Ekim 2024’te yayımladığı raporunda, küresel güneş paneli üretim kapasitesinin 2035’e kadar 1,5 teravatı aşabileceğini belirtmişti. Söz konusu öngörü, artan talep ve teknolojik gelişmelere dayanıyor. Ajans, hızlı büyümeyi desteklemek için tedarik zinciri ve malzeme yatırımlarının artırılması gerektiğini vurguluyor fakat bazı akademik çevreler IEA’nın güneş enerjisine yönelik tahminlerinin gerçeği yansıtmadığını düşünüyor. Nisan ayında LUT Üniversitesi araştırmacıları, IEA’nın “World Energy Outlook” raporunun, yavaş güncellemeler ve eski varsayımlar nedeniyle güneş enerjisi büyümesini sistematik olarak hafife aldığını öne sürdü. Araştırmacılar, ajansın modelleme yaklaşımını yeniden gözden geçirmesi ve güneş teknolojisinin hızlı yayılımı ile maliyet düşüşlerini daha gerçekçi şekilde yansıtması gerektiğini belirtti.