Sürdürülebilirlik
25/7/2025
Japonya merkezli denizcilik şirketi Mitsui O.S.K. Lines (MOL), Türk yüzer enerji üretim firması Karpowership’in iştiraki olan Kinetics ile birlikte 20 ila 73 megawatt kapasiteli bir yüzen veri merkezi inşa etmek ve enerji sağlamak amacıyla bir niyet mektubu (MoU) imzaladı. MOL’un açıklamasına göre bu pilot proje, 9.731 groston ağırlığında ve 120 metre uzunluğunda bir gemi üzerine inşa edilecek.
Enerji kaynağının büyük kısmı, LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) gibi farklı yakıt türleri kullanan bir Karpowership gemisi aracılığıyla sağlanacak. Ayrıca proje, deniz üstü rüzgar türbinleri veya kara tabanlı güneş çiftlikleri gibi alternatif kara ve deniz kaynaklarına da bağlanabilecek şekilde tasarlanıyor.
MOL İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Tomoaki Ichida, iş birliğiyle ilgili olarak şu ifadeyi kullandı: “Bu niyet mektubu, MOL Grubu’nun gemi işletmeciliğindeki varlık ve uzmanlığını kullanarak dijital altyapıyı hızlı bir şekilde inşa ederken çevresel etkiyi en aza indirme yönünde önemli bir adımdır.” Kinetics CEO’su Mehmet Katmer ise şunları söyledi: “Bu proje, bugünün ve yarının enerji ihtiyaçlarını karşılayan yenilikçi, verimli ve sürdürülebilir altyapı çözümleri sunma vizyonumuzun önemli bir adımıdır. Mobil enerji üretimini yüzer veri altyapısıyla birleştirerek, pazardaki kritik darboğazlara çözüm getiriyor ve dijital kapasite artışını daha hızlı, daha temiz ve daha esnek hâle getiriyoruz.”
Yüksek enerji tüketimi ve sınırlı şebeke kapasitesi, dev veri merkezlerinin kurulumunda en büyük engellerden biri hâline geldi. YZ (yapay zeka) işleme taleplerinin artmasıyla birlikte, enerji ve iletim şirketleri bu talebi karşılamakta zorlanıyor. Bu da büyük teknoloji firmalarının yüksek maliyetli gecikmelerle karşılaşmasına neden oluyor.
Örneğin Elon Musk, Memphis Supercluster adlı devasa veri merkezi kümesinde ihtiyaç duyulan enerjiyi sağlamak için büyük taşınabilir jeneratörler kullandı. Ancak bu yöntemin, bölgedeki hava kalitesini olumsuz etkilediği iddia ediliyor. Musk, Tennessee Valley Authority’den 150 MW’lık destek almasına ve Tesla bataryalarını yedek olarak kullanmasına rağmen, ABD’ye 2 gigawatt kapasiteli bir enerji santrali taşımayı da planlıyor.
Microsoft, Google, Amazon, Meta, Nvidia, Oracle gibi teknoloji devleri de benzer enerji sorunları yaşıyor. Bu şirketler, büyük yatırım projeleri için gerekli olan temiz enerjiyi sağlamak amacıyla küçük modüler reaktörler (SMR) gibi alternatiflere yöneliyor. Ancak bu teknolojilerin ticari kullanıma sunulması en erken 2030’larda mümkün olacak.
MOL, yüzen veri merkezini bu geçiş sürecinde ara çözüm olarak görüyor. Şirket, 2024 yılı içerisinde yüzer veri merkezi tasarımını tamamlamayı, veri merkezi operatörleri ve liman otoriteleriyle ek MoU’lar imzalamayı planlıyor. Ardından 2026’da gemi dönüşümünü, gerekli izinlerin alınmasını ve sözleşmelerin tamamlanmasını öngörüyor. İlk yüzen veri merkezi gemisinin ise 2027’de ticari faaliyete başlaması hedefleniyor.
Söz konusu takvim, geleneksel kara tabanlı veri merkezlerinin ortalama dört yıllık kurulum süresine kıyasla oldukça hızlı. Her ne kadar Elon Musk’ın 19 günlük rekoruyla yarışamasa da, MOL’un sunduğu sistem ağ bağlantısı bulunan ve uygun enerji üretim maliyetine sahip herhangi bir lokasyona kolaylıkla yeniden konuşlandırılabilecek.
MOL’un geliştirdiği yüzen veri merkezi çözümünün uzun vadeli karlılığı henüz bilinmiyor. Ancak şirket, kara üzerindeki alternatiflere kıyasla daha düşük maliyetle, daha esnek ve daha hızlı veri merkezi kurulumu hedefliyor. Bu özellikler, veri merkezleriyle ilgili enerji ve altyapı darboğazlarına çözüm arayan teknoloji devlerinin ilgisini çekebilir.