Bilim ve Dünya
10/11/2025

Hollanda merkezli Aqua Womb adlı girişim, aşırı erken doğan bebekler için yaşam desteği sağlayabilecek rahim benzeri bir yapay sistem üzerinde çalışıyor. Girişimin hedefi, klinik düzeyde sıvı dolu bir yapay rahim geliştirerek prematüre bebeklerin bakımında devrim yaratmak.
Dünya genelinde 22 ila 24 haftalık doğan bebekler son derece yüksek risk altında yaşıyor. Bu bebeklerin çoğunun hayatta kalma olasılığı düşük ve kronik akciğer hastalığı veya nörolojik hasar gibi ciddi sağlık sorunları geliştirme riski yüksek. ABD’de her yıl binlerce bebek bu erken doğum aralığında dünyaya geliyor. Erken doğum, ülkedeki bebek ölümlerinin ikinci en yaygın nedeni olarak öne çıkıyor.
Erken doğan bebeklerin yaşamını sürdürememesinin en önemli nedeni, akciğerlerinin hava solumak için yeterince olgunlaşmamış olması. Şu anda kullanılan mekanik ventilatörler, kırılgan ve tam gelişmemiş akciğer dokusuna zarar verebiliyor. Aqua Womb’un geliştirdiği sistem, bebeği dış ortam havasına maruz bırakmadan sürekli, güvenli bir sıvı ortamında koruma amacını taşıyor. Böylelikle bebek, doğum sonrası dönemde de sıvı dolu bir ortamda yüzerek büyüyebilecek ve olgunlaşabilecek.
Yenilikçi cihaz, erken doğan bebeklerin akciğerleri yeterince olgunlaşana kadar gelişimlerini yapay bir rahim ortamında sürdürmelerini sağlayabilir. The Guardian’ın haberine göre sistem, vücut sıcaklığına yakın sentetik amniyon sıvısıyla doldurulmuş bir cam tank içeriyor. Tankın dış kısmı, bebeğin tekmelerine hafif direnç gösterecek şekilde tasarlanmış esnek bir silikon tabaka ile kaplanmış; bu da kas gelişimini destekliyor.
Yapay rahim konsepti, bebeğin sezaryenle doğumun ardından doğrudan sıvı dolu bir keseye alınmasını ve yapay bir plasentaya bağlanmasını öngörüyor. Tıp uzmanları, doğumdan hemen sonra göbek kordonunu bu dış yaşam destek sistemine bağlıyor.
Yaklaşık bir insan yumruğu büyüklüğündeki yapay plasenta, karbondioksit ve atık maddeleri kandan uzaklaştırırken aynı anda oksijen ve besin takviyesi yaparak biyolojik plasentanın işlevini taklit ediyor. Sistem, iki tip özel tüp kullanıyor: son derece ince kateterler atıkları nazikçe dışarı alırken, daha dayanıklı kanüller oksijen ve besinleri kan dolaşımına geri veriyor. Böylece bebek, akciğerleri gelişene kadar hava solumanın yaratacağı zararlardan korunuyor.
Aqua Womb’un teknolojisi, aşırı erken doğumların yarattığı trajediler için umut olarak görülüyor. Eğer başarılı olursa, yapay rahim sistemi birçok prematüre bebeğin hayatını kurtarabilir ve kronik komplikasyonların önüne geçebilir. 22 haftalık bebeğini kaybeden bir anne, The Guardian’a yaptığı açıklamada “Bu cihaza ulaşabilmek için her şeyi imzalardım.” ifadelerini kullandı ancak teknolojinin kullanıma sunulması için henüz erken. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) şu anda Aqua Womb’un sunduğu verileri inceliyor ve klinik deneylerin onaylanıp onaylanmayacağını değerlendiriyor. Eylül 2023’te FDA, bu deneylerin uygulanabilirliğini tartışmak üzere danışma komitesi toplantısı düzenledi.
Teknik zorlukların ötesinde, uzmanlar etik bir dönüm noktasına da dikkat çekiyor. Durham Üniversitesi’nden tıp hukuku uzmanı Elizabeth Chloe Romanis, “Böyle bir cihaz, insan gelişiminde daha önce tanımlamadığımız yeni bir aşama yaratır. Ne şekilde tanımlanacağı veya düzenleneceği bile belirsiz.” dedi.
Teknoloji henüz insan denemelerine hazır değil, ancak dünya bu potansiyel “mucizeyi” bekliyor. Aqua Womb, insan deneylerinin ne zaman başlayacağına dair henüz bir tarih açıklamadı.
Kaynak: https://interestingengineering.com/science/aquawomb-artificial-womb-premature-babies