Sürdürülebilirlik
1/8/2025
Kaliforniya merkezli bir girişim, yeryüzüne bağımlı güneş enerjisi üretiminin sınırlarını aşmak için uzayı merkez alan yenilikçi bir yaklaşım geliştiriyor. Reflect Orbital adlı şirket, gece saatlerinde yeryüzüne güneş ışığı yansıtabilen dev Mylar aynalarla donatılmış bir uydu takımyıldızı üzerinde çalışıyor. Cesur bir vizyon sunan fikir, büyük bir teknik potansiyel barındırsa da ciddi mühendislik engellerini de beraberinde getiriyor.
Reflect Orbital’ın projesinin temelinde, yüksek yansıtıcılığı ve dayanıklılığıyla bilinen Mylar malzemeden üretilmiş aynalar yer alıyor. Her bir uydu, 33’e 33 fit boyutlarında hafif polyester filmden oluşan bu aynaları uzayda açacak şekilde tasarlandı. Yaklaşık 35 pound (yaklaşık 16 kilogram) ağırlığındaki uydular, böylelikle daha düşük maliyetlerle fırlatılabilecek. Düşük Dünya yörüngesine yerleştirildiklerinde ise görevleri, güneş ışığını doğrudan güneş enerjisi santrallerine veya gece aydınlatmasına ihtiyaç duyan bölgelere yönlendirmek olacak.
Uzaydan yeryüzüne ışık yansıtmak, yüksek hassasiyet gerektiren ileri düzey teknik bir süreç. Her bir ayna, hem Güneş'in hem de Dünya üzerindeki hedef konumun takibini yaparak, sürekli olarak yönelimini ve konumunu ayarlamak zorunda. İşlem, büyük olasılıkla tepki tekerlekleri ya da benzeri aktüatörlerle çalışan gelişmiş kontrol sistemleri aracılığıyla sağlanacak. Müşteriler konumları çevrim içi olarak belirtecek ve sistem, yansıtılan güneş ışığını buna göre yönlendirecek.
Hedefi gerçekleştirmek ciddi mühendislik sorunlarını beraberinde getiriyor. Uyduların, Güneş’in konumuyla birlikte Dünya’nın dönüşünü de hesaba katarak sürekli koordineli biçimde çalışması gerekiyor. Işık demetinin, bir güneş enerjisi santrali gibi küçük ölçekli hedeflerin üzerinde tutulabilmesi için aynaların yönlerinin büyük bir hassasiyetle ayarlanması şart. Ayrıca, yansıtılan ışığın yeryüzüne ulaşmadan önce karşılaştığı bulut örtüsü ve atmosferik saçılma gibi doğal etkenler, ışığın verimini ciddi şekilde düşürebilir. Şirketin gerçekleştirdiği ilk testler, yüksek irtifada kullanılan balonlar ve daha küçük aynalarla yapılmış olsa da, sistemin tam yörüngeye taşınması teknik açıdan çok daha karmaşık bir süreci gerektiriyor.
Yörüngede halihazırda artmakta olan uzay enkazına katkıda bulunma riski de önemli bir endişe kaynağı. Reflect Orbital, her bir uydunun görevini tamamladıktan sonra en geç 25 yıl içinde veya daha kısa sürede yörüngeden çıkarılmasını sağlayacak şekilde katı imha kurallarına uymak zorunda.
Girişim, aynı zamanda ışık kirliliğiyle ilgili olası sorunları da göz önünde bulunduruyor. Gece ortamlarının ve astronomik gözlemlerin etkilenmemesi amacıyla, aynalar yalnızca hedeflenen bölgelere yakın dar bir bant içindekilerin ek aydınlatmayı deneyimleyeceği şekilde tasarlandı.
Şirket, ilk aşamada 600 kilometre yükseklikteki bir yörüngeye kadar 57 uydu fırlatmayı planlıyor. Sistemle, güneş ışığını talebe bağlı olarak belirli noktalara yönlendirebilecek bir ağ oluşturulması hedefleniyor. Henüz erken geliştirme aşamasında olsa da proje, şimdiden büyük ilgi topladı ve yenilenebilir enerji alanında yeni bir sınırı temsil eden önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Kaynak: https://www.techspot.com/news/108849-startup-aims-beam-sunlight-space-using-mirrors.html