Bilim ve Dünya
30/6/2025
Avrupa Uzay Ajansı (ESA), yapay olarak kendi güneş tutulmalarını yaratmanın bir yolunu buldu. Gereken tek şey, Dünya'dan binlerce mil uzakta birbirine milimetre hassasiyetinde senkronize uçan iki robotik uzay aracıydı.
Tam güneş tutulmaları, doğanın en etkileyici ve aynı zamanda ürkütücü olaylarından biri olarak kabul edilir. Güneş’in karanlık bir kama tarafından yutuluyormuş gibi görünmesiyle oluşan doğa olayı, enderliğiyle de büyüleyicidir. Dünya’nın yüzeyindeki sınırlı hareket alanı nedeniyle, ortalama bir noktanın 375 yılda bir tam tutulma deneyimlemesi, tutulmaların etkisini daha da özel kılar. Bu nadirlik, insanlık tarihinin en başından itibaren güneş tutulmalarının öngörülmesini önemli hale getirmiştir. Stonehenge’in işlevlerinden birinin, devasa bir tutulma bilgisayarı gibi çalışmak olduğu düşünülmektedir. Günümüzde aynı işlev, oldukça kompakt bir uygulama ile sağlanabiliyor.
Modern çağda ise tam güneş tutulmalarına duyulan ilgi daha da artmış durumda. Turistik anlamının yanı sıra, gökbilimciler için büyük bilimsel değer taşır. Güneş'in parlak yüzeyi örtüldüğünde, bilim insanları atmosferi olan korona üzerinde detaylı incelemeler yapabilir. Böylelikle Güneş’in yapısını anlama yolunda kritik ipuçları sunar.
Ancak gözlemler hem kısa süreli hem de uzak bölgelerde gerçekleştiğinden, araştırmacılar genellikle tutulmanın izlediği dar yolu takip etmek üzere özel araştırma uçaklarına büyük bütçeler ayırmak zorunda kalır.
Gökbilimcilerin asıl arzusu, dünya atmosferi dışında, saatlerce sürebilen ve istedikleri zaman gerçekleşebilecek bir tutulma ortamı oluşturmaktır.
2024 yılında fırlatılan Proba-3 görevi, 230 milyon dolarlık bir teknoloji gösterim misyonudur ve hassas formasyon uçuşu tekniklerinin, yapay güneş tutulmaları yaratmak için nasıl kullanılabileceğini göstermek amacıyla tasarlanmıştır. Bu fikir, bilim kurgu klasiği Forbidden Planet filmindeki kurgusal uzay gemisi Cruiser C57D'nin yaptığı gibi tutulma yaratma hayalini gerçeğe dönüştürüyor.
Görev kapsamında, biri Coronagraph diğeri Occulter adı verilen, her biri bir çamaşır makinesi boyutlarında olan iki küçük uydu yer alıyor. Ancak benzerlikleri yalnızca boyutla sınırlı. Dünya çevresinde oldukça eliptik bir yörüngede, her 19,6 saatte bir dönüş yapan bu araçlar, yörüngeleri boyunca 600 kilometre ile 60.530 kilometre arasında gidip geliyor. İkili, birbirinden yalnızca 150 metre uzaklıkta, milimetre hassasiyetinde hizalanarak tek bir sistem gibi çalışıyor.
Uzay araçlarında formasyon uçuşu kavramı yeni olmasa da, uygulaması oldukça karmaşıktır. Geçmişte, gezegenlerin kütleçekimsel anomalileri ya da manyetik alanlarını haritalamak için benzer teknikler kullanılmıştı. Ancak, uzayda iki aracı aynı hizada tutmak, uçaklarda yapılan klasik formasyon uçuşundan çok daha zordur. Gerçekte, sistemde iki araç paralel yörüngelerde, biri diğerinin arkasında ve Güneş’le hizalanmış şekilde seyrediyor.
Bu karmaşık hizalama, gelişmiş otonom yazılım, GPS, yıldız izleyiciler, Güneş izleyiciler ve lider-takipçi yapısıyla sağlanıyor. Bu yapı içinde öndeki Occulter uydusu "ana" görevini üstlenirken, arkadaki Coronagraph ise "takipçi" olarak hareket ediyor.
Tutulma, öndeki Occulter’ın Ay gibi davranarak, arkadaki Coronagraph’ın 5 santimetrelik görüntüleme açıklığını örten 8 santimetrelik bir gölge oluşturmasıyla meydana geliyor. Bu şekilde elde edilen görüntüler, Dünya’dan yapılan gözlemlerdeki ışık dağılması ve sızıntı gibi sorunları ortadan kaldırıyor. Farklı dalga boylarında veri toplayan sistem, korona hakkında detaylı bilgiler sağlıyor.
Gerçek anlamda dikkat çekici olan detay, Proba-3’ün her yörünge geçişinde 6 saate kadar süren yapay güneş tutulmaları oluşturabilmesi. Bu, daha önce benzeri görülmemiş bir gözlem süresi sağlıyor. Toplanan verilerin, güneş rüzgarları, güneş patlamaları ve koronadaki sıcaklık değişimleri hakkında çok değerli bilgiler sunması bekleniyor. Ayrıca bu bilgilerle Güneş’in koronası üzerine geliştirilen bilgisayar modelleri iyileştirilecek ve gelecekte Dünya’yı etkileyebilecek güneş kaynaklı olaylara karşı daha iyi simülasyonlar yapılabilecek.
Şu anda ESA, kamuoyuna ilk yapay güneş tutulması görüntülerini sunmuş durumda.
Proba-3 görev yöneticisi Damien Galano, şu açıklamayı yaptı: “Uzayda iki uzay aracını tek bir dev koronagraf haline getirmek, iç koronayı çok düşük düzeyde saçılmış ışıkla gözlemlememize olanak tanıdı; tam da beklediğimiz gibi.” Ayrıca ekledi: “Hâlâ görev tanımlama aşamasında olmamıza rağmen, şimdiye kadar benzeri görülmemiş bir hassasiyetle formasyon uçuşu gerçekleştirdik. Böylelikle ilk görüntüleri elde ettik ve bunların bilim camiası için çok değerli olacağına hiç şüphe yok.”
Galano, kontrol süreçlerine dair şu bilgiyi de verdi: “Şimdiye kadar gerçekleştirdiğimiz formasyon uçuşu otonom şekilde yapıldı ancak yer kontrol ekibi olası sapmaları düzeltmek üzere hazırda bekliyordu. Son kalan hedefimiz, tam otonom sistem elde etmek. Sisteme olan güvenimiz arttığında, artık yerden sürekli izlemeye gerek kalmayacak.”
Kaynak: https://newatlas.com/space/space-probe-creates-solar-eclipses-demand/