Cildimizdeki Zombi Hücreler

Senesans cilt hücreleri — sıklıkla "zombi hücreler" olarak anılan bu hücreler — uzun zamandır bilim dünyasında bir paradoks olarak görülüyor. Bölünmeyi durdurup ölmeyi reddeden bu hücreler, yara iyileşmesi ve bağışıklık yanıtları gibi faydalı süreçlere katkı sağlarken aynı zamanda kronik inflamasyona ve yaşa bağlı hastalıklara da zemin hazırlayabiliyor. Şimdi ise yeni bir araştırma, tüm senesans hücrelerinin aynı olmadığını ortaya koyuyor.

Johns Hopkins Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, çığır açıcı bir çalışmada her biri kendine özgü fiziksel özelliklere ve ilaç yanıtlarına sahip üç farklı senesans cilt hücresi alt tipi tanımladı. Keşif, zararlı hücreleri hedef alırken yararlı olanları koruyan veya hatta kullanan daha hassas tedavaların geliştirilmesinin önünü açabilir.

Johns Hopkins Üniversitesi Biyomedikal Mühendislik Bölümü’nde yardımcı doçent olan Jude Phillip, “Senesans cilt hücrelerinin, senesans bağışıklık hücrelerinden veya senesans kas hücrelerinden farklı olduğunu biliyorduk. Ancak bir hücre türü içinde, genellikle senesans hücrelerinin aynı olduğu varsayılırdı — örneğin, bir cilt hücresi ya senesandır ya değildir.Fakat şimdi görüyoruz ki bir cilt hücresi senesan hale geldiğinde, üç farklı yoldan birine gidebiliyor ve her yol biraz farklı bir alt tipe yol açıyor.”  ifadelerini kullandı.

Senesansın Alt Tiplerini Haritalamak

Araştırmacılar, ABD'nin en eski yaşlanma araştırması olan Baltimore Longitudinal Study kapsamında, yaşları yirmi ile doksan arasında değişen elli sağlıklı katılımcıdan alınan cilt hücresi örneklerini inceledi. Çalışmada cilt yapısını korumaktan sorumlu fibroblast hücrelerine odaklanıldı ve yaşlanmayla doğal olarak ortaya çıkan bir süreç olan DNA hasarı yoluyla senesans tetiklendi.

Ekip, ileri görüntüleme tekniklerini makine öğrenmesi yöntemleriyle birleştirerek her bir hücrenin 87 fiziksel özelliğini takip etti ve işledi. On bir farklı fibroblast tipi ve boyutu keşfedildi; bunlardan üç tanesi yalnızca senesans hücrelerine özgüydü.

Bu alt tiplerden biri olan C10, özellikle yaşlı bağışçılar arasında yüksek oranda bulunmasıyla dikkat çekti. Ancak, tüm senesans alt tipleri mevcut ilaç tedavilerine aynı şekilde yanıt vermedi.

Phillip, “Yeni bulgularımız sayesinde, inflamasyon ve hastalığa yol açan senesans alt tiplerini erkenden tanıyıp hedef alacak yeni ilaçlar veya tedaviler geliştirmek için elimizde güçlü araçlar var” dedi.

Kanser Tedavisi ve Yaşlanma Üzerindeki Etkiler

Bulguların kanser tedavileri açısından da önemli etkileri olabilir. Bazı kanser tedavileri, tümör hücrelerinin büyümesini durdurmak için onları senesans haline sokmayı hedefliyor. Ancak vücutta kalan bu hücreler, inflamasyonu tetikleyerek tümörlerin tekrarlama riskini artırabiliyor ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

Ayrıca, geleneksel kemoterapiler sağlıklı hücreleri, özellikle fibroblastları, senesans durumuna itebiliyor ve bu da iyileşme sürecini karmaşıklaştırıyor. Buna karşılık, belirli zararlı senesans alt tiplerini hedef alan bir senoterapi, hasta sonuçlarını önemli ölçüde iyileştirebilir.

Phillip, “Biraz daha geliştirme çalışmalarıyla, teknolojimizin hangi ilaçların belirli hastalıklara katkıda bulunan senesans hücrelerini etkili şekilde hedefleyebileceğini tahmin etmeye yardımcı olacağını umuyoruz.” dedi.

Son olarak, Phillip, “Gelecekte, klinik ortamlarda bireysel teşhislere daha fazla bilgi sağlamak ve sağlık sonuçlarını artırmak için bu teknolojiyi kullanmayı hayal ediyoruz.” diyerek çalışmanın uzun vadeli hedefini de ortaya koydu.

Kaynak: https://interestingengineering.com/health/zombies-in-your-skin-us-team-charts-senescent-cells-to-refine-anti-aging-therapies