Astronomlar, Gizemli Yeni Bir Yıldızlararası Cisim Keşfetti: Büyük, Parlak ve Hızlı

1 Temmuz 2025 akşamı keşfedilen gök cismi, şimdiye dek Güneş Sistemi dışından geldiği doğrulanan üçüncü yıldızlararası nesne olarak kayıtlara geçti.

Bir göktaşı uyarı sistemiyle görev yapan astronomlar, 1 Temmuz 2025 gecesi gökyüzünde parlak ve büyük bir cisme ait izleri fark etti. Gök cisminin potansiyel olarak yıldızlararası kökenlere sahip olması bilim dünyasında büyük heyecan yarattı. Ertesi sabah Avrupa Uzay Ajansı, ilk olarak A11pl3Z, ardından da 3I/ATLAS olarak adlandırılan bu cismin, Güneş Sistemi dışından gelen üçüncü nesne olduğunu doğruladı.

Yapılan ilk ölçümler, 3I/ATLAS’ın yaklaşık 20 kilometre (12 mil) genişliğinde olduğunu ortaya koydu. Yörüngesi Dünya’ya yakın geçmeyecek olsa da, bu cisim, önceki yıldızlararası nesneler ve Güneş Sistemi dışındaki gezegen oluşum süreçleri hakkında önemli ipuçları barındırabilir.

3I/ATLAS’ı Öncekilerden Farklı Kılan Ne?

2 Temmuz’da, saat 15.00’te (EDT), The Conversation U.S.’ten bilim editörü Mary Magnuson, Michigan Eyalet Üniversitesi’nde astrofizikçi olan ve 3I/ATLAS üzerinde çalışmaya başlayan Darryl Z. Seligman ile görüştü.

Seligman, keşif sonrası izlenimlerini şu sözlerle paylaştı:

"Şimdiye kadar iki yıldızlararası cisim keşfettik: 'Oumuamua ve kuyruklu yıldız 2I/Borisov. 'Oumuamua'nın toz kuyruğu yoktu ve önemli bir kütleçekim dışı ivmelenme gösterdi. Bu da kökenine dair birçok hipotezin ortaya atılmasına yol açtı. 2I/Borisov ise oldukça net biçimde bir kuyruklu yıldızdı, ancak bileşimi Güneş Sistemi’ndeki kuyruklu yıldızlardan biraz farklıydı.

Tüm hazırlıklarımız, ya 'Oumuamua’ya benzeyen ya da Borisov gibi görünen bir yıldızlararası cisimle karşılaşacağımız yönündeydi. Ancak bu nesne, ikisine de benzemiyor. Bu inanılmaz ve heyecan verici.

Bu cisim şaşırtıcı derecede parlak ve Dünya’dan oldukça uzakta. Önceki yıldızlararası cisimlerden çok daha büyük — 'Oumuamua’dan birkaç kat daha büyük.

Karşılaştırmak gerekirse, 'Oumuamua Dünya’ya çok yakınken keşfedildi. Oysa bu yeni nesne o kadar büyük ve parlak ki, çok daha uzakta olmasına rağmen teleskoplarımız tarafından tespit edilebiliyor. Bu da, gözlemevlerinin ve teleskopların onu önceki nesnelere kıyasla çok daha uzun süre gözlemleyebileceği anlamına geliyor.

Devasa boyutlara sahip, çok daha uzakta ama aynı zamanda çok daha hızlı.

Gece yatarken bu nesneyle ilgili bir uyarı gördüm ama henüz kimse detayları bilmiyordu. Güneş Sistemi’ndeki cisimlerin yörüngelerini hesaplayan bazı iş birliği yaptığım bilim insanları var. Sabah uyandığımda, onların şöyle bir şey diyeceğini düşünüyordum: 'Aslında bu yıldızlararası değilmiş.' Çünkü çoğu zaman heyecan verici bir şey bulduğunuzu sanarsınız, ancak daha fazla veri geldikçe ilgisi azalır.

Ama sabah saat 01.00'de uyandığımda, yörünge uzmanı arkadaşlarım şöyle diyordu: 'Hayır, bu kesinlikle yıldızlararası. Gerçekten doğru.'”

Bir Gök Cismine Yıldızlararası Denildiği Nasıl Anlaşılır?

Seligman, yıldızlararası nesneleri ayırt etmenin anahtarı olarak yörünge dışmerkezliğini gösteriyor:

"Bir cismin yıldızlararası olup olmadığını, yörüngesinin dışmerkezliği belirler. Dışmerkezlik, bir yörüngenin ne kadar çembersel olmadığını gösterir. Dışmerkezliği sıfır olan bir yörünge tam bir çemberdir. Dışmerkezlik arttıkça elips şekli alır.

Dışmerkezlik birin üzerine çıktığında, yörünge artık eliptik değil hiperbolik olur ve bu da bağlı olmayan bir yörüngedir. Eliptik bir yörünge uzamış olsa da tekrar geri döner. Ancak hiperbolik bir yörünge, Güneş Sistemi’ne girip bir daha dönmeyen cisimlere aittir. Bu tür bir yörünge, cismin Güneş Sistemi’ne ait olmadığını gösterir.

Araştırmacılar veri toplarken, gökyüzünde ışık noktaları görürler ve bu noktaların ne kadar uzakta olduğunu doğrudan bilemezler. Gözlemler sırasında gördükleri, bu nesnenin diğer yıldızlara göre konumu, hareket hızı ve yönüdür. Bu verilerle nesnenin yörüngesini hesaplamaya çalışırlar.

Bu cisim, bulunduğu mesafeye göre çok hızlı hareket ediyor. Bu da bize yörüngesinin hiperbolik olabileceğini gösteriyor. Eğer bir nesne yeterince hızlıysa, Güneş Sistemi’nden kaçabilir. Hiperbolik ve bağlı olmayan bir nesne doğası gereği zaten hızlı olmak zorundadır.

Bu süreç gerçek zamanlı işliyor. İş birliği yaptığım arkadaşlarımın elinde mevcut yazılımlar var ve her gece, Güneş Sistemi’ndeki tüm küçük cisimlerin yeni gözlemlerini alarak yörüngeleri güncelliyor. Gelen veri noktalarıyla birlikte hangi yörüngenin en uygun olduğunu belirliyoruz."

Yıldızlararası Cisimler Bilim İnsanlarına Ne Öğretebilir?

Seligman’a göre yıldızlararası nesneler, gezegen oluşumuna dair eşsiz bilgiler sunabilecek çok eski kalıntılar:

"Böyle nesneler, başka gezegen sistemlerindeki gezegen oluşumu sürecinden kalma bozulmamış, ilk hâlini koruyan kalıntılardır. Güneş Sistemi’ndeki küçük cisimler, gezegenlerin nasıl oluştuğu ve evrildiği hakkında bize çok şey öğretti. Bu nesne, galaksimizdeki gezegen oluşumunu anlamak için yepyeni bir pencere açabilir

Şu anda gelen verileri incelerken, bunun bir kuyruklu yıldız olup olmadığını anlamaya çalışıyoruz. Önümüzdeki birkaç hafta içinde, Borisov gibi kuyruklu yıldız kuyruğuna sahip olup olmadığı ya da 'Oumuamua gibi kütleçekim dışı bir ivmeye sahip olup olmadığına dair çok daha fazla bilgi edinilecektir.

Eğer kuyruklu yıldızsa, araştırmacılar bunun buz içerip içermediğini öğrenmek isteyecek. Eğer içinde buz varsa, bu onun hakkında çok şey anlatır. Bu küçük cisimlerin kimyasal bileşimi, gezegen oluşumunu anlamada en önemli noktadır. Çünkü kimyasal yapı, nesnenin oluştuğu gezegen sisteminin o dönemdeki koşullarını ortaya koyar.

"Örneğin, içinde çok fazla buz varsa, geldiği yerde bir yıldıza yakın zaman geçirmediğini anlayabilirsiniz. Aksi takdirde o buzlar erirdi. Eğer gerçekten bol miktarda buz içeriyorsa, yıldızdan çok uzakta oluştuğu ve Jüpiter ya da Neptün gibi dev bir gezegen tarafından sistem dışına fırlatıldığı anlamına gelebilir.

Temelde, bu cisim astronomlara henüz tam olarak anlaşılmamış bir nesne türü hakkında ya da başka bir yıldız sisteminin koşulları hakkında daha fazla bilgi sağlayabilir.

Henüz yalnızca birkaç saatlik ön gözlemlerimiz var. Tahminim, önümüzdeki birkaç gece boyunca neredeyse tüm teleskoplar bu nesneye odaklanacak. Dolayısıyla çok yakında çok daha fazla bilgiye sahip olacağız."

Kaynak: https://phys.org/news/2025-07-astronomers-puzzling-interstellar-big-bright.html