Yapay Zeka
21/10/2025
Yapay zeka ekonominin merkezine yerleşti ve politika gündemlerinin zirvesine çıktı. Reklamlarda, haberlerde, sosyal medyada ve sanat dünyasında her yerde yer alıyor. Birçok sanatçı üretim sürecine YZ’yi dahil etmiş durumda. Yüz milyarlarca doların akıtıldığı teknoloji, dünyanın dört bir yanında “süper zekaya” dönüşüp insanlığı ütopik bir çağa taşıyacağı beklentisiyle neredeyse mistik bir heyecan yaratıyor ancak aynı zamanda geniş bir kesim, bu hızlı gelişim karşısında derin bir tedirginlik hissediyor.
Reuters ve Ipsos ortaklığında gerçekleştirilen yeni bir ankete göre, Amerikalıların yüzde 71’i YZ’nin çok sayıda iş kolunu kalıcı olarak ortadan kaldıracağından endişe ediyor. Bu oran, endüstrideki abartılı iyimserlikle sert bir tezat oluşturuyor. Ankete katılan 4.400’den fazla yetişkinin yüzde 67’si YZ’nin insan kontrolünün ötesine geçecek sonuçlar doğuracağını, yüzde 47’si ise YZ’nin insanlık için kötü olduğunu söyledi. Katılımcıların yalnızca üçte biri YZ’nin kötü bir etkisi olmayacağı görüşünde.
İş kaybı endişesi, anketin en belirgin sonucu olarak öne çıkıyor çünkü YZ’nin iş gücünü dönüştürmesi artık teorik bir olasılık değil; pratikte yaşanıyor. Bazı CEO’lar açıkça çalışanlarını YZ ajanlarıyla değiştirdiklerini söylüyor. OpenAI CEO’su Sam Altman, yaptığı açıklamalarda “sistemlerinin bazı meslekleri ortadan kaldırabileceğini ve ekonominin belli kısımlarını tamamen otomatik hale getirebileceğini” belirtmişti.
Katılımcıların en büyük kısmı olan yüzde 77’si, YZ’nin özellikle ABD’nin rakipleri tarafından politik kaos yaratmak için kullanılmasından endişe duyduğunu belirtti. Yanlış bilgi üretimi, sahte video ve manipülasyon potansiyeli en sık dile getirilen riskler arasında yer aldı. Reuters, ABD Başkanı Donald Trump’ın yakın zamanda eski başkan Barack Obama’nın Beyaz Saray’da tutuklandığını gösteren sahte bir YZ videosunu paylaşmasını örnek olarak hatırlattı. Ayrıca, katılımcıların yüzde 61’i YZ sistemlerinin aşırı elektrik tüketimi nedeniyle çevresel yük oluşturduğunu düşünüyor.
YZ’ye yönelik temkinli yaklaşım yalnızca ulusal ölçekte değil, teknoloji endüstrisinin kalbi olan Kaliforniya’da da açıkça görülüyor. TechEquity adlı savunucu grup tarafından gerçekleştirilen ve gazeteci Brian Merchant’ın “Blood in the Machine” bülteninde paylaşılan anket, eyalet sakinlerinin YZ’ye karşı giderek azalan heyecanını gözler önüne serdi. Ankete katılan 1.400’den fazla Kaliforniyalının yüzde 55’i YZ konusunda heyecandan çok endişe duyduğunu, yüzde 33’ü ise teknolojiden heyecan duyduğunu söyledi. Katılımcıların yüzde 59’u YZ’nin en çok zengin hanelere ve büyük şirketlere fayda sağlayacağını belirtti.
En çarpıcı bulgu ise Kaliforniyalıların yüzde 70’inin YZ şirketlerini denetleyen güçlü yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğuna inanması. Yaklaşık 1,5 milyon teknoloji çalışanına ev sahipliği yapan bir eyalette bu oran, sektöre duyulan güvenin azaldığını açıkça ortaya koyuyor.
TechEquity CEO’su Catherine Bracy, anket sonuçlarını değerlendirirken şunları söyledi: “Kaliforniyalılar YZ’deki ilerlemelerden çok endişe duyuyor. Birçok kişi teknolojinin çok hızlı ilerlediğini düşünüyor ve YZ kaynaklı iş kaybı, ücretlerin durağanlaşması, gizlilik ihlalleri ve ayrımcılık konusunda kaygılı.”
Reuters anketinde olduğu gibi, derin sahte videolar (deepfake) Kaliforniyalıların en büyük korkusu olarak öne çıktı (yüzde 64). Bunu yanlış bilgi (disinformation) endişesi yüzde 59 ile takip etti. Katılımcıların çoğu ayrıca ücret düşüşü, gizlilik ihlali ve iş kaybını da ciddi tehditler arasında saydı.
Bracy, sözlerini “Anketimiz, Kaliforniyalıların ülkenin dört bir yanındaki seçmenlerle aynı görüşte olduğunu gösteriyor: İnsanlar temsilcilerine, teknoloji şirketlerinin kendi kendini denetlemesine güvenmemeleri gerektiğini söylüyor. Bu teknoloji karşıtlığı değil; insanlar şirketlerin hesap verebilir olmasını istiyor ve güvenlik ile adaleti inovasyon uğruna feda etmeye hazır değiller.” şeklinde tamamladı.