Türkiye Nükleer Denizaltı Üretimine Hazırlanıyor

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Warships International Fleet Review dergisine verdiği röportajda, Türkiye’nin milli denizaltı MİLDEN’i inşa edip ihraç etmeyi ve nükleer tahrikli denizaltı üretmeyi hedeflediğini açıkladı.

Cem Devrim Yaylalı’nın gerçekleştirdiği söyleşinin ilk bölümü Mart ayında yayımlanmış, ikinci bölümde ise Deniz Kuvvetleri’nin stratejik hedeflerine dair detaylar aktarılmıştı.

Tatlıoğlu, Reis Sınıfı Denizaltı Projesi hakkında kapsamlı bilgiler vererek, bu sınıfın gelişmiş sonar sistemleri, uydu haberleşme kabiliyeti ve yüzer antenle donatıldığını belirtti. Mayın döşeme ve Özel Kuvvet harekâtları gibi yetenekleri güçlendiren bu denizaltıların, Havadan Bağımsız Tahrik (AIP) yakıt hücresi teknolojisi sayesinde su altında 14 gün boyunca kalabildiğini ifade etti. Tatlıoğlu şu ifadeleri kullandı: “Yerli üretim sıvı hidrojen, AIP sistemini desteklemektedir. Altı adet Reis Sınıfı denizaltının envantere girmesiyle, filomuzun ortalama yaşı düşmekte, bakım ve harekât etkinliği artmaktadır. Akya torpidoları, Atmaca ve Gezgin füzeleri ile Malaman mayınlarıyla donatılmış bu sınıf, silah sistemlerinde tam yerliliğe ulaşmıştır.”

Deniz Kuvvetleri’nde İnsansız Sistemler Hedefi

İnsansız hava ve suüstü sistemlerinin filo içinde entegrasyonuna değinen Tatlıoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Teknolojideki ilerlemeyle birlikte, insansız sistemler insanlı platformları desteklemekte, can ve nitelikli personel kaybı riskini ortadan kaldırmakta ve gelişmiş sensörleriyle operasyonel menzili artırmaktadır.”

Tatlıoğlu, Türk Deniz Kuvvetleri’nin insansız sistemleri deniz güvenliğini artırmak, harekât etkinliğini yükseltmek ve insan kaybını azaltmak amacıyla öncelikli hale getirdiğini belirtti. Bu sistemlerin, yapay zeka algoritmaları ve sensör füzyonu sayesinde hızla geliştiğini vurgulayan Tatlıoğlu, “Etik nedenlerle karar zincirinin en üst halkasında insan yer almaya devam edecek olsa da, bu sistemler birçok ara kararı ve işlemi otonom olarak yerine getirme aşamasına yaklaşmaktadır” dedi.

Halihazırda Bayraktar TB2, Akıncı ve Aksungur gibi insansız hava araçlarının, Türk Deniz Kuvvetleri adına deniz ve kara hedeflerine yönelik keşif, gözetleme, hedefleme ve taarruz görevlerini başarıyla yürüttüğünü ifade etti. Savunma sanayii bünyesinde deniz uygulamaları için İnsansız Suüstü Araçları (İSA) geliştirme çalışmaları da hız kazanmış durumda. Tatlıoğlu, “İSA’lar üs ve liman savunması, keşif ve gözetleme, mayın savaşı, elektronik harp, denizaltı savunma ve suüstü harbi gibi görevlerde düşük maliyetli kabiliyetler sunmaktadır. Envantere alınan ve alınması planlanan kamikaze İSA’lar da Deniz Kuvvetleri için önemli bir caydırıcı güç olacaktır” ifadelerini kullandı.

MİLDEN Denizaltıları Üretilecek ve İhraç Edilecek

Tatlıoğlu, uzun süredir beklenen Milli Denizaltı (MİLDEN) ve TF-2000 destroyer projeleriyle ilgili şu açıklamalarda bulundu:

“Tüm harekât ihtiyaçlarımızı karşılayan, tasarımı ve inşası tamamen kontrolümüzde olan, dışa bağımlı olmayan bir denizaltı inşa etmek, 139 yıllık ulusal bir hayaldir.”

Tatlıoğlu, MİLDEN projesinden beklentilerinin denizaltı bağımlılığını en aza indirmek ve yerli sistemleri güçlendirmek olduğunu vurguladı.

Türk Donanmasının Nükleer Denizaltı Hedefi

Oramiral Tatlıoğlu, Gölcük Tersanesi Komutanlığı’nda yaklaşık 50 yıldır aralıksız sürdürülen denizaltı inşa kabiliyetinin korunarak geliştirildiğini belirtti. “Reis Sınıfı denizaltıların ardından da denizaltı inşa üssünü gelecek nesiller için koruyor ve geliştiriyoruz. Bu sayede uzun vadeli caydırıcılık vizyonumuzun parçası olan nükleer tahrikli denizaltı inşasına da önemli bir adım atmış olacağız. Operasyonel yetkinliği kanıtlandıktan sonra, MİLDEN’i dost ve müttefik ülkelere ulusal çıkarlarımız doğrultusunda ihraç etmeyi de hedefliyoruz.”

TurDef platformuna göre MİLDEN, yalnızca nükleer tahrikli denizaltılara geçişi değil, aynı zamanda denizaltıdan karaya füze fırlatma kabiliyetlerini de barındırıyor. SAHA EXPO 2024 etkinliğinde ASFAT tarafından dikey atım hücreleriyle donatılmış bir denizaltı maketi sergilenmişti. Euronaval 2024’te ROKETSAN Fırlatma Sistemleri Müdürü Mustafa Özdemir’in MİDLAS denizaltı versiyonuna dair açıklamaları, MİLDEN’in dikey atım sistemleriyle donatılacağı planlarını güçlendirmişti.

TF-2000 Destroyeri ile Hava Savunma Gücü

Tatlıoğlu, gelecekteki TF-2000 sınıfı destroyerlerle ilgili şu bilgileri verdi:

“TF-2000 projesi, artan uçak, İHA, seyir füzesi ve her tür güdümlü mühimmat tehdidine karşı donanmamızın hava savunma yeteneklerini artırmak amacıyla tasarlanmıştır. Proje, görev kuvvetlerinin etrafında görünmeyen bir hava savunma kalkanı oluşturarak, anakaraya da katkı sağlayacaktır. MİDLAS (Milli Dikey Atım Sistemi) ve yerli güdümlü füzelerle donatılacak TF-2000, bölgesel hava savunma ve taarruz görevlerini icra edecek; dikey sistemleriyle kritik hedefleri etkisiz hale getirecek ya da baskı altına alacaktır. Türk Donanması, destroyer tipi gemilerle dünyanın önde gelen deniz kuvvetleri arasında yerini alacaktır.”

Pasifik’ten Akdeniz’e Türk Donanması

Son olarak, Tatlıoğlu Türkiye’nin genel denizcilik modernizasyon stratejisini şöyle özetledi:

“Türkiye’nin deniz kuvvetleri modernizasyon çalışmaları yalnızca bölgesel güvenlik ortamını güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda Hint Okyanusu, Kızıldeniz ve Pasifik bölgelerinde etkinliğini artıracaktır. Milli Uçak Gemisi, MİLDEN denizaltıları, TF-2000 destroyerleri, İ sınıfı fırkateynler, Hisar sınıfı karakol gemileri, Reis sınıfı denizaltılar ve genişleyen İHA filoları bu dönüşümün yapı taşlarıdır.”

Platformlar sayesinde:

-Türkiye, dünyanın ilk beş deniz hava gücü arasında yer almayı hedefliyor,

-Operasyonel menzili 500 deniz milinin üzerine çıkaracak,

-Akdeniz’den Pasifik’e stratejik bir varlık gösterecek,

-Mavi Vatan doktrinini pekiştirecek ve deniz yetki alanlarını güvence altına alacak,

-Ulusal kaynaklarla geliştirilen projeler, küresel ölçekte etkin bir deniz gücü olma vizyonunu destekleyecek.

‍

‍

‍

Kaynak:https://turdef.com/article/turkish-navy-confirms-plans-to-own-nuclear-submarines