Sürdürülebilirlik
21/5/2025
Birleşik Krallık merkezli girişim Space Solar, uzaydan kablosuz enerji iletimi yapmayı amaçlayan güç ışınlama teknolojisine ilişkin kritik testleri başarıyla tamamladığını duyurdu.
Şirket, uzay tabanlı güneş enerjisinin gece-gündüz fark etmeksizin ve hava koşullarından etkilenmeden sürekli ve güvenilir temiz enerji sağlayabileceğini belirtti. Bu sistemin, geleneksel rüzgar ve güneş enerjisi kaynaklarının yaşadığı kesinti sorunlarına çözüm olabileceği ifade edildi.
Şirket yetkilileri, “Uzaydaki bir güneş paneli, yeryüzündeki aynı panelin ürettiği enerjinin 13 katını sağlar; çünkü uzayda gece yoktur, hava koşulları yoktur ve atmosfer bulunmaz.” açıklamasını yaptı.
Space Solar, geçtiğimiz günlerde İngiltere Uzay Ajansı ve Enerji Güvenliği ve Net Sıfır Departmanı (DESNZ) tarafından finanse edilen 18 aylık, 2,26 milyon dolarlık “Cassidi” projesini tamamladı.
Cassidi projesi, Space Solar’ın temel teknolojilerine yönelik kapsamlı bir değerlendirme süreci içerdi. Projeye ilişkin basın bülteninde şu ifadelere yer verildi: “Olağanüstü kısa bir sürede, kablosuz enerji aktarımı, uzayda montaj süreci ve yeryüzü alıcı istasyonu gibi tasarımın temel yönlerinde önemli ilerlemeler sağlandı.”
Projenin sonucunda, şirketin modüler güneş enerjisi uydusu Cassiopeia (Constant Aperture Solid State Integrated Orbital Phased Array) için hazırlanan 1.700 sayfalık ayrıntılı alt sistem tasarım dokümanı oluşturuldu.
Proje kapsamında geliştirilen ve test edilen “Harrier” adlı teknoloji gösterim aracı, enerji ışınlama sisteminin başarılı çalıştığını ortaya koydu.
Cassiopeia sistemi, enerji ışınını elektronik olarak tam 360 derece yönlendirebiliyor ve bu işlemde hareketli parçalara ihtiyaç duymuyor. Bu katı hâl mimarisi, Cassiopeia uydusunun maliyet etkinliğinin temelini oluşturuyor.
Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Enerji ışını düşük yoğunlukludur ve güvenlidir; atmosferden ve hava koşullarından neredeyse sıfır verim kaybıyla geçer.”
“Diğer yenilenebilir kaynaklarla son derece uyumlu çalışır; gerektiğinde güç sağlayarak şebeke direncine katkıda bulunma potansiyeli sunar ve kara tabanlı yenilenebilirlerle maliyet açısından rekabetçidir.”
Space Solar’ın iddialı vizyonu, binlerce hafif fotovoltaik modül ve önceden üretilmiş güneş yansıtıcılarla donatılmış Cassiopeia uydusunun yörüngeye fırlatılmasını içeriyor.
Yörüngede yer alacak bu enerji santrali, güneş enerjisini toplayarak yüksek frekanslı radyo dalgalarıyla kablosuz biçimde yeryüzündeki alıcı istasyonlara aktaracak.
Şirket, yöntemin gece-gündüz fark etmeksizin ve hava koşullarından etkilenmeden tutarlı ve güvenilir bir enerji kaynağı sağlayacağını vurguladı.
Cassidi projesi, 22 ortak kuruluştan oluşan bir konsorsiyumla gerçekleştirildi ve Space Solar’ın sisteminin hem teknik hem ekonomik olarak uygulanabilir olduğunu ortaya koydu.
Bu başarılı gösterim, şirketin iddialı zaman çizelgesini hayata geçirmesi açısından kritik bir adım niteliğinde.
Şirketin açıklamasına göre: “Space Solar artık konuşlandırma sürecini hızlandırıyor; beş yıl içinde megavat ölçekli ticari bir sistem sunmayı ve on iki yıl içinde 30 MW’tan gigavat ölçeğine kadar uzanan tam ürün yelpazesine ulaşmayı planlıyor.”
Atılım, kesintisiz, temiz ve küresel ölçekte erişilebilir enerjiye ulaşmak için umut vadeden bir yol sunabilir.
Space Solar açıklamasında şunları söyledi: “Bu çığır açıcı proje, temiz enerji üretiminde bir paradigma değişimini müjdeliyor ve uzay tabanlı güneş enerjisinin (SBSP) 2030'dan itibaren ticari ölçekte konuşlandırılabileceğine dair güveni artırıyor.”