Sürdürülebilirlik
6/11/2025

Avrupa Birliği iklim bakanları, salı gecesi geç saatlere kadar süren müzakerelerin ardından çarşamba sabahının ilk saatlerinde 2040 iklim hedefi üzerinde uzlaştı. Anlaşma, Brezilya’da başlayacak COP30 zirvesi öncesinde hızlandırılarak sonuçlandırıldı. Kamuoyu oylamasıyla kabul edilen uzlaşı, 1990 seviyelerine kıyasla %90 emisyon kesintisi hedefi içeriyor ancak son dakika pazarlıklarıyla hedefte esneklik tanındı. Buna göre AB ülkeleri, toplam %90’lık kesintinin %5’ine kadar yabancı karbon kredisi satın alabilecek. Şirketler iç emisyonlarını %85 oranında azaltmak zorunda kalırken, kalan %5’lik azaltım başka ülkelerden alınan karbon kredileriyle karşılanacak.
AB, ilerleyen dönemlerde hedefin ek %5’lik kısmının da uluslararası karbon kredileriyle sağlanması seçeneğini değerlendirecek. Ayrıca, 2035 yılı için %66,25 ila %72,5 arasında emisyon azaltım aralığı belirlendi. Birleşmiş Milletler, COP30 öncesinde tüm ülkelerden söz konusu hedeflere uygun iklim planlarını sunmalarını talep etmişti.
Danimarka İklim Bakanı Lars Aagaard, oylamanın ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İklim hedefi belirlemek sadece bir sayı seçmek değildir, kıta için geniş kapsamlı sonuçları olan siyasi bir karardır. Bu nedenle hedefe rekabet gücünü, sosyal dengeyi ve güvenliği koruyarak ulaşılabileceğini garanti altına almak için çalıştık.”
Başka ülkelerin desteğini almak amacıyla AB, bazı kritik iklim politikalarında da geri adım attı. Örneğin, yeni AB karbon piyasasının başlangıç tarihi bir yıl ertelenerek 2028’e alındı.
Polonya, Slovakya ve Macaristan gibi birkaç ülke, 2040 hedefinin sanayinin rekabetçiliğini olumsuz etkileyebileceği gerekçesiyle başlangıçta anlaşmaya karşı çıktı; ancak bu muhalefet, 27 üyenin en az 15’inin desteğiyle kabul edilen uzlaşıyı engellemeye yetmedi.
Anlaşma, AB’nin 6 Kasım’da Brezilya’da başlayacak COP30 zirvesine eli boş gitmemesini sağladı. Zirvede, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen diğer dünya liderleriyle görüşecek. COP30, özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın muhalefeti karşısında büyük ekonomilerin iklim değişikliğiyle mücadele iradesini test edecek.
AB, geçmişte iklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası çabalara liderlik etmekle övünüyordu ancak hedefin yumuşatılması, hem sanayi dünyasından hem de bazı hükümetlerden gelen AB’nin iddialı iklim gündemine yönelik tepkinin giderek güçlendiğini gösteriyor.
Avrupa Komisyonu’nun ilk önerisi, %90 emisyon azaltımıyla birlikte en fazla %3 oranında yabancı karbon kredisi kullanımına izin verilmesini içeriyordu. AB’nin bağımsız bilim danışmanları, tamamen yerel %90’lık kesintinin bilim doğrultusunda olduğunu ve yabancı karbon kredilerinin Avrupa sanayisine yapılacak yatırımları başka ülkelere yönlendirme riski taşıdığını belirtmişti.
Fransa ve Portekiz, %5 esneklik talep ederken, Polonya ve İtalya bu oranı %10’a çıkarmayı savundu. İspanya ve Hollanda ise hedefin daha fazla yumuşatılmasına karşı çıktı.
Polonya Çevre Bakan Yardımcısı Krzysztof Bolesta, pazartesi günü yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Ekonomiyi yok etmek istemiyoruz. İklimi yok etmek istemiyoruz. Her ikisini de aynı anda kurtarmak istiyoruz.”
Polonya, İtalya ve Çekya gibi ülkeler, yüksek enerji maliyetleri, Çin’den gelen ucuz ithalat ve ABD’nin uyguladığı gümrük tarifeleri nedeniyle %90 hedefine karşı çıkarken; Hollanda, İspanya ve İsveç gibi ülkeler, aşırı hava olaylarının şiddetlenmesi ve yeşil teknolojilerin üretiminde Çin’in gerisinde kalınması gerekçeleriyle hedefin yüksek tutulmasını savundu.