Mikroplastiğe Maruz Kalan Laboratuvar Farelerinde Demans Belirtileri Görüldü

Beyninizin içinde tek kullanımlık bir kaşık yapmaya yetecek kadar plastik bulunma ihtimali karşısında endişelenmeli misiniz?

Yeni araştırmalar, evet, endişelenmelisiniz diyor.

Environmental Research Communications dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmada, diyetlerinde düzenli olarak mikroplastiğe maruz bırakılan farelerin, yalnızca bir ay içinde Alzheimer hastalığına —en yaygın demans türü— ait belirtiler geliştirdiği bulundu.

Fareler, nörobilişsel bozukluk riskini artıran bir genle genetik olarak değiştirilmişti. Ancak sadece mikroplastiğe maruz kalanlar bu belirtileri belirgin bir şekilde gösterdi.

Bu durum, her yerde bulunan küçük kirleticiler ile beyindeki olumsuz etkiler arasında çarpıcı bir bağlantıyı işaret ediyor. Mikroplastiklerin neredeyse her insanın kan dolaşımında bulunduğuna, kemiklerimizin içi kadar yalıtılmış yerlerde ve elbette beynimizin içinde bile tespit edildiğine inanılıyor. Ancak şimdiye kadar sağlığımız üzerindeki etkileri belirsizdi.

Çalışmanın ortak yazarı, Rhode Island Üniversitesi’nde sinirbilim profesörü Jaime Ross, Washington Post’a “Hala gerçekten şaşkınım.Bu parçacıklara maruz kalıyorsunuz ve böyle bir şeyin olabileceğine inanamıyorum.” dedi. 

Bilim insanları hâlâ Alzheimer’ın altında yatan nedeni bilmiyor, bu da plastik parçacıkların belirtileri nasıl tetiklediği konusunda geniş çıkarımlar yapmayı zorlaştırıyor. Ayrıca araştırmacıların farelere yerleştirdiği APOE4 geni, hastalık için en güçlü risk faktörlerinden biri ancak Ross’un söylediği gibi, “Bu Alzheimer geliştireceğiniz anlamına gelmiyor.

Yine de ihtimaller aleyhinize olabilir. Gazetenin aktardığına göre bu varyanta sahip olmak, en yaygın APOE3 gen varyantına sahip kişilere kıyasla Alzheimer geliştirme riskinizi yaklaşık 3,5 kat artırıyor. İki kopya APOE4 genine sahip olmak ise 85 yaşına kadar demans geliştirme ihtimalini yüzde 60’a çıkarıyor.

Bir dizi deneyde araştırmacılar, genetiği düzenlenmiş farelere üç hafta boyunca polistiren (strafor üretiminde kullanılan plastik) karıştırılmış su verdi. Sonrasında fareler kare şeklindeki bir kafese yerleştirildiğinde davranışları bozuldu. Erkek fareler, sağlıklı farelerin güvenlik için köşelere çekilmesi gerekirken alanın ortasında oyalanıyordu. Maruz kalmayanlara kıyasla dişi fareler ise kafese yeni bir nesne yerleştirildiğinde bunu tanımakta çok daha kötüydü. Bu, hafıza sorunlarının açık bir işaretiydi.

Çarpıcı olan, bunun insanlarda demans belirtilerindeki cinsiyet farkını yansıtmasıydı.

Ross, Washington Post’a “Farelerde gözlemlenen cinsiyet farklılıkları, insanların yaşadıklarıyla çok benzerdi.” cümlelerini sarfetti. Erkeklerde Alzheimer genellikle ilgisizlikle, kadınlarda ise hafıza kaybıyla kendini gösteriyor.

New Mexico Üniversitesi’nde toksikoloji profesörü olan Matthew Campen, insan beyninde mikroplastik keşfeden ilk kişilerden biri. Çalışmaya dahil olmayan Campen, APOE4 geninin vücuttaki yağ ve diğer molekülleri taşıyan bazı proteinleri etkilediğini belirtti.

Campen, Washington Post’a “Ya APOE4 ağızdan beyne daha fazla plastiğin taşınmasını sağlıyorsa? Bunu gerçekten hiç kimse incelemedi.” dedi.

Mikroplastiklerin kan-beyin bariyerini kolayca aşabileceğini gösteren çalışmalar var. Örneğin bir araştırma, parçacıkların beynin damarlarında kan pıhtıları oluşturabileceğini ve felce yol açabileceğini buldu. Buradaki bilişsel sorunların öncüsü sayılabilecek başka bir çalışmada ise ultra işlenmiş, plastik ambalajlı abur cubur gıdaların depresyon ve demans oranlarındaki artışla bağlantılı olduğu tespit edildi. Bu durum, araştırmaların hâlâ ne kadar erken aşamada olduğunu gösteriyor. İnsan bedenine yayılan kirliliğin ağır sonuçlarını anlamaya yeni başlıyoruz.

Kaynak: https://futurism.com/neoscope/lab-mice-microplastics-dementia