Sürdürülebilirlik
13/5/2025
Manchester Üniversitesi, İngiltere'nin düşük karbonlu enerji dönüşümü doğrultusunda havacılık sektörünü sıfır emisyonlu bir geleceğe taşımayı hedefleyen, hidrojen yakıt hücresi teknolojileri üzerine çalışan İngiltere merkezli bir konsorsiyumun parçası oldu.
GKN Aerospace liderliğindeki konsorsiyumda Manchester Üniversitesi’nin yanı sıra Birmingham Üniversitesi, Newcastle Üniversitesi ve Nottingham Üniversitesi’nin uzmanları yer alıyor. Parker-Meggitt, Intelligent Energy, Aeristech ve Aerospace Technology Institute gibi sektör ortaklarıyla iş birliği yapan ekip, yalnızca su buharı salan hidrojen yakıtlı bölgesel ve alt-bölgesel uçakların geliştirilmesi için teknik zorlukları aşmayı amaçlıyor.
Havacılık sektörü, Birleşik Krallık’ın sera gazı emisyonlarının yaklaşık %7’sinden sorumlu. Sadece 2022 yılında, İngiltere havacılık sektörü 30 milyon ton karbondioksit (CO₂) eşdeğeri emisyon üretti. Sıfır CO₂ ve NOx salan hidrojenle çalışan uçuş teknolojileri, sektörün çevresel etkisini azaltmak için kritik bir çözüm olarak görülüyor.
Bu iş birliği kapsamında üç büyük proje yürütülüyor:
Yeniliklerin merkezinde, yanma olmaksızın soğuk sıvı hidrojenden elektrik üreten yakıt hücreleri bulunuyor. Roket motorlarının aksine, bu sistemler hidrojen akışını elektrik enerjisine dönüştürerek daha sessiz, daha temiz ve verimli bir itki sağlıyor.
H2GEAR programının kritik bir kısmı Manchester Üniversitesi’nde yürütülüyor. Profesör Sandy Smith ve ekibi, enerji verimliliğini artırmak amacıyla kriyojenik soğutma teknolojileri üzerinde öncülük ediyor. Sıvı hidrojenin -250°C’nin altındaki aşırı soğuk ortamı kullanılarak, elektrikli bileşenlerin -200°C’nin altına kadar soğutulması hedefleniyor. Bu sayede elektriksel direnç önemli ölçüde azalıyor ve %99’un üzerinde verimlilikle çalışan hiperiletken sistemler geliştiriliyor. Bu sistemler, egzotik malzemelere ve karmaşık koşullara ihtiyaç duyan süper iletkenlerin aksine, daha konvansiyonel iletkenlerle daha hızlı ve maliyet etkin çözümler sunuyor.
GKN Aerospace Teknoloji Direktörü Russ Dunn, “Hidrojenle çalışan uçaklar, dünyayı birbirine bağlamaya devam ederken gökyüzünü dramatik şekilde temizlemenin net bir yolunu sunuyor. Birleşik Krallık, bu teknolojinin ön saflarında yer alıyor ve H2GEAR projesi, sanayi, akademi ve hükümet iş birliğinin en iyi örneklerinden biri.” ifadelerini kullandı.
2020 yılında, Aerospace Technology Institute ve sanayi ortaklarının desteğiyle başlatılan H2GEAR programının 2025’te tamamlanması planlanıyor. Şu anda, hidrojenle çalışan itki motorunun küçük ölçekli bir demonstratörü Manchester Üniversitesi’nde test ediliyor. Hiperiletken elektrik sistemlerinin tam entegrasyonu ise 2035 yılı gibi erken bir tarihte hedefleniyor.
Birleşik Krallık Hidrojen İttifakı, hidrojenle çalışan havacılığın İngiltere havacılık sektörüne yıllık 30 milyar sterlinden fazla katkı sağlayabileceğini öngörüyor. Bu ortak araştırma çalışmalarıyla Birleşik Krallık, sürdürülebilir havacılık inovasyonunda küresel lider konumuna yükselmeye hazırlanıyor.