Yapay Zeka
22/10/2025

Evrenin derinliklerinde bir yerlerde hayat var mı? Muhtemelen. Gözlemlenen yıldızların çoğunun gezegenleri bulunuyor ve şimdiye kadar 6.000’den fazla ötegezegen keşfedildi. En temel istatistikler bile, Evren’de yaşama elverişli sayısız dünyanın olabileceğini gösteriyor ancak şimdiye kadar uzaylı uygarlıklara dair en ufak bir iz bile bulunamadı. Soru şu: Neden?
Bununla ilgili birçok teori var. Kimilerine göre hayat aslında “her zaman bir yolunu bulamıyor”; bazılarına göre Dünya, bir kozmik hayvanat bahçesi içinde tutuluyor; bazı teoriler, uygarlıkların güç kazandıkları anda kendilerini yok ettiklerini öne sürüyor. Diğerleri ise “ilk medeniyet biziz” diyor fakat bunların hiçbiri kanıtlanmış değil ve tatmin edici bir yanıt da sunmuyor. Peki ya neden hâlâ uzaylıları tespit edemediğimizin sebebi yapay zeka olabilir mi?
Bu fikir, Carl Sagan’ın düşüncelerini yeniden ele alan yeni bir makaleden geliyor. 1970’lerde Sagan, dünya dışı zeka arayışının önündeki bazı engelleri değerlendirmiş ve bunlardan birini “iletişim ufku” olarak adlandırmıştı. Sagan’a göre bir uygarlık geliştikçe kullandığı teknoloji bizim algılama kapasitemizin dışına çıkıyor. Örneğin, 100 ışık yılı uzaklıktaki bir uygarlıktan güçlü radyo sinyalleri algılayabiliriz, ancak onlar nötrino iletişimi kullanıyorsa bizim için tamamen görünmez hale gelirlerdi. Eğer ışıktan hızlı iletişimi mümkün kılan bir fizik yasası varsa, arayışımız baştan başarısız olurdu.
Sagan, insanlığın geçmiş ilerleme hızına bakarak bir uygarlığın gözlem sınırlarımızın ötesine geçmesinin yaklaşık bin yıl süreceğini öngörmüştü ama bilgisayar teknolojisindeki ilerlemelerle birlikte varsayım artık geçerliliğini yitirmiş durumda.
Günümüzde yapay zeka, günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Belki gelişim bir noktada durağanlaşacak, belki de yapay süper zeka (ASI) düzeyine ulaşılacak. Eğer ASI önümüzdeki on yıl içinde ortaya çıkarsa, Dünya’daki baskın zeka haline gelecek ve gelişimi insanın kavrayamayacağı hızlara ulaşacak.
Yeni çalışma, teknolojik ilerlemenin üstel hızını ve biyolojik olmayan zekanın yaygın olma olasılığını hesaba kattığında, gözlemlenebilirlik ufkunun büyük ölçüde daraldığını savunuyor. Bu süre bir kaç on yıla, hatta yalnızca bir iki on yıla kadar düşebilir. Eğer durum gerçekten böyleyse, bir uzaylı uygarlığı tespit etme olasılığımız neredeyse sıfır demek.