Bilim ve Dünya
5/9/2025
NASA’nın Artemis Programı’nı destekleme çabalarının bir parçası olarak Trump yönetimi, bu yılın başlarında ajansın derin uzay keşif planlarında iki büyük değişiklik önerdi.
İlk olarak, başkanın 2026 mali yılı için sunduğu bütçe talebinde, Artemis III görevi (ilk insanlı iniş) sonrasında NASA’nın maliyetli Space Launch System (SLS) roketi ve Orion uzay aracı programlarının sonlandırılması istendi. İkinci olarak ise, doğrudan yüzey keşfine odaklanmak amacıyla, Ay yörüngesinde planlanan küçük istasyon Lunar Gateway’in iptali önerildi.
Beyaz Saray’a göre uzun vadeli sürdürülebilirlik için en uygun yol, daha düşük maliyetli ticari roketlerin kullanılması ve NASA’nın sınırlı kaynaklarının yüzey faaliyetlerine yönlendirilmesiydi. Örneğin, Gateway için 2024 yılında ayrılan 854 milyon dolarlık bütçe, ilerleyen yıllarda bir Ay üssü kurmak için daha verimli kullanılabilirdi fakat bu öneriler Kongre’de hoş karşılanmadı.
Bu bahar çıkarılan “One Big Beautiful Bill” yasasının bir maddesi, Senatör Ted Cruz (R-Texas) tarafından kaleme alındı. Düzenleme, SLS roketi ile Orion için 6,7 milyar dolarlık ek finansman sağladı ve ayrıca Gateway’in inşasının sürdürülmesine destek verdi. Çarşamba günü Artemis Programı ve NASA’nın Çin ile Ay üzerindeki nüfuz mücadelesi konusunda düzenlenen oturumun başında Cruz, Beyaz Saray’a açık bir uyarıda bulundu:
“Donanımın büyük kısmı çoktan satın alındı, hatta bazıları teslim edildi. Ticari bir alternatif hemen hazır değilken bu görevleri yarıda kesmek akılsızlık olur. Yönetimle iş birliği yaparak bu fonların Kongre’nin niyetine uygun şekilde kullanılmasını sağlayacağımızı umuyorum.”
“There’s a Bad Moon on the Rise: Why Congress and NASA Must Thwart China in the Space Race” başlıklı oturumda, bu görüşe karşı çıkan tek bir tanık bile yoktu. Tanıklar arasında Allen Cutler (Coalition for Deep Space Exploration CEO’su), Jim Bridenstine (eski NASA Başkanı, şu anda United Launch Alliance’ta hükümet operasyonları yöneticisi), Mike Gold (Gateway yüklenicisi Redwire temsilcisi) ve Korgeneral John Shaw (eski Uzay Komutanlığı yetkilisi) yer aldı.
Cruz’un başkanlık ettiği Ticaret, Bilim ve Ulaştırma Komitesi oturumu, siyasi çıkarlar, geleneksel uzay sanayii için lobicilik faaliyetleri ve övgülerle doluydu. Hatta Star Trek hayranı olan Mike Gold, Cruz’u ABD Senatosu’nun “Kaptan Kirk’ü” ilan etti.
Tüm bunların ötesinde, ABD’nin Çin’den gelen ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğu konusunda kaygılar dile getirildi. Çin, 2030’dan önce Ay’ın güney kutbuna insan indirmeyi hedefliyor ve NASA’nın Artemis Programı ile geri dönüşünden önce bu amaca ulaşacak gibi görünüyor.
Artemis Programı’nın oluşturulmasında öncü rol oynayan eski NASA Başkanı Jim Bridenstine, durumu en net ifadeyle dile getirdi: “Bir şeyler değişmedikçe, Amerika Birleşik Devletleri’nin Çin’in öngördüğü Ay’a iniş takvimini geride bırakması pek olası değil.”
Bridenstine ve diğer panelistler, NASA’nın 2021 Nisan ayında seçtiği SpaceX’in Starship tabanlı Ay aracı mimarisini eleştirdi. Bu sistem, alçak Dünya yörüngesinde birden fazla tanker Starship’in yakıt ikmali yapmasını gerektiriyor.
Bridenstine, “Mevcut formatıyla mimari büyük zorluklarla karşı karşıya. Bu yapı olağanüstü derecede karmaşık. Açıkçası çok mantıklı değil.” dedi.
Cruz ve diğer senatörler, Çin’i Ay’a dönüş yarışında geride bırakmanın önemini sıkça dile getirdi ama panelde hiçbir senatör, mevcut plandan daha basit bir mimariyle Ay’a daha hızlı ulaşmanın yollarını sormadı.
Bridenstine ise soruyu kendi kendine yöneltti ve yanıtladı: “Soru şu: Ne yapmalıyız? Ve bence yapabileceğimiz şeylerden biri şunu söylemek: 1969–1972 arasında olduğu gibi sadece bayrak dikmeye ve ayak izi bırakmaya gitmiyoruz. Şimdi ileriye gidiyoruz. Mike Gold’un da doğru şekilde belirttiği gibi, Gateway’i temelde Ay çevresinde bir üs olarak konumlandırabiliriz. Daha sonra ticari ve uluslararası ortaklar da bu üsse katılabilir ve Ay’ın yüzeyinde istediğimiz yere, istediğimiz zaman erişim sağlayabiliriz.”
Bu sözler, oturumun sonlarına doğru, senatörlerin çoğu salonu terk etmişken dile getirildi ancak oldukça dikkat çekiciydi: Artemis Programı’nın mimarı olan ve NASA’nın 2024 yılına kadar Ay’a ilk kadın ve renkli bir astronot indireceğini açıklayan eski yönetici, artık ABD’nin Çin’i geçme şansının kalmadığını kabul ediyordu. Bunun yerine, Gateway’i “yüksek zemin” olarak konumlandırmayı ve 2020’lerin sonlarında bu ileri karakolun kurulmasını zafer olarak ilan etmeyi önerdi.
Belki de bu mantıklı bir yaklaşım olabilir. En azından oradan, NASA Çinli astronotların kraterlerde su buzu arayışını ve güney kutbunda üs kurma çabalarını yakından izleyebilir.