Sürdürülebilirlik
24/7/2025
Danimarka merkezli Green Energy Group, kamyonlar, römorklar ve uzun mesafe otobüsleri için ince yapılı, hafif ve araca entegre güneş enerjisi (VIPV) çözümleri geliştirdi. Cam içermeyen bakır-İndiyum-Galyum-Selenid (CIGS) ince film fotovoltaiklere dayanan bu paneller, şirketin özgün tasarımıyla üretiliyor ve dizel yakıtlı ticari taşıtlarda emisyonları azaltma, elektrik sistemi batarya ömrünü uzatma ve yakıt verimliliğini artırma amacı taşıyor.
Green Energy Group CEO’su Martin Thaysen, söz konusu teknolojinin araçlarda yakıt kullanımını %5 oranında düşürdüğünü belirtti. Thaysen, pv magazine’e yaptığı açıklamada “Sektördeki kâr marjlarının son derece düşük olduğu bir ortamda bu tasarruf önemli fark yaratıyor.” dedi. Yakıt tüketimindeki bu azalma sayesinde yapılan yatırımın geri dönüş süresi 10 ila 18 ay arasında gerçekleşebiliyor.
En belirgin ticari faydanın uzun yol kamyonları, otobüsler ve soğutmalı römorklarda elde edildiğini vurgulayan şirket, İsveç merkezli müşterisi Samat International ile gerçekleştirdiği A/B saha testinin sonuçlarını da paylaştı. Fransız Samat Group’un bir parçası olan şirket, sadece yakıt tasarrufu açısından 11 ayda yatırımın geri döndüğünü görünce VIPV sistemini benimsedi. Araç başına yıllık enerji üretimi 92,3 kWh olarak ölçüldü. Şu ana kadar 40'tan fazla araca sistem entegre edildi. İzleme verileri ayrıca araçlarda rölanti süresinde %21 azalma ve batarya ömründe iki katına varan artış olduğunu da ortaya koydu.
Thaysen açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Karbon salımını azaltmak önemli, ancak pek çok taşımacılık operatörü için acil öncelik yakıt verimliliğini artırmak. Elektrifikasyon hâlâ pahalı ve tüm filoya uygulamak zor. Güneş enerjisi, bugün için yakıt tüketimini azaltmanın ve işletme maliyetlerini düşürmenin pratik ve ekonomik bir yolunu sunuyor.”
Teknolojiyi benimseyen diğer müşteriler arasında Danimarka’dan Arla ve DFDS, İsveç’ten Postnord, Çekya’dan MD Logistika ve Almanya’dan FlixBus gibi önemli taşımacılık şirketleri yer alıyor. Thaysen, “Araçlara entegre güneş enerjisi kullanımında Kuzey Avrupa başı çekiyor çünkü dizel kullanımını ve CO₂ emisyonunu azaltmanın değeri burada daha yüksek. Ancak şu anda Orta ve Güney Avrupa’da da operatörler rekabet avantajı arayışıyla hızlı bir şekilde uyum sağlıyor. ABD’de ise ilgi daha çok finansal nedenlerle şekilleniyor.” dedi.
Green Energy Group, taşıtlar ve binalar için çeşitli CIGS ürünleri sunuyor. VIPV çözümlerinden biri, üç adet 55 W CIGS panelden oluşan toplam 165 W gücünde bir set olarak sunuluyor. 12 V gerilimde çalışan bu sistem; 40 A’lik şarj regülatörü, yapıştırıcı, kablolar, IP67 sigorta, güvenlik konnektörleri ve batarya içeriyor. 350 mm x 1.150 mm ölçülerinde, 3 mm kalınlığa ve 20 mm bağlantı kutusuna sahip olan bu panelin araç yüzeyine yapıştırıldığında ağırlığı 2,4 kg/m²’nin altında kalıyor.
Paneller, -40 ila 85 °C arasında çalışabiliyor ve 2.400 Pa (yaklaşık 245 kg/m²) maksimum mekanik yüke dayanıklı. Üretici, 10 yıl sonunda orijinal üretim kapasitesinin %90’ını, 25 yıl sonunda ise %80’ini garanti ediyor.
Thaysen, CIGS teknolojisinin geleneksel silikon PV'ye göre birçok avantaj sunduğunu belirtti: “Yolda kamyonlar sürekli titreşim, darbe, aşırı hava koşulları ve düzensiz ışıkla karşılaşıyor. Taşımacılıkta kullanılacak güneş enerjisi sistemlerinin hafif, dayanıklı, camsız, yangına karşı güvenli ve kısmi gölgede dahi çalışabilir olması gerekiyor.”
Gelecek ürün yol haritasına dair bilgi veren Thaysen, üçüncü nesil sistemlerin aynı yüzey alanından daha fazla güç sağlayacağını ve operatörlere daha zengin veri sunacağını ifade etti. “Güneş enerjisi teknolojisi hâlâ gelişiminin erken aşamalarında. Önümüzdeki üç ila dört yıl içinde verimlilikte %30 ila %50 oranında artış bekliyoruz.” dedi.
2015 yılında Danimarka’da kurulan Green Energy Group, hâlihazırda 42 kişilik bir ekip ile faaliyetlerini sürdürüyor.