İsveç Başbakanı Kararlarında "İkinci Görüş" için ChatGPT’ye Danıştığını Açıkladı, Tepki Çekti

Yapay zeka destekli bir distopyaya doğru sürüklenildiğinden endişe eden fütüristler için, insanlığın etik, karar alma ve entelektüel gücünü şirket algoritmalarına teslim etmeye başladığına dair en çarpıcı örneklerden biri İsveç Başbakanı Ulf Kristersson’un açıklamaları oldu.

Kristersson, kısa süre önce bir İskandinav haber sitesine verdiği röportajda, yönetim stratejileriyle ilgili olarak zaman zaman ChatGPT’den "ikinci bir görüş" aldığını kabul etti. Röportajda, “Kendim de sık sık kullanıyorum” diyen Kristersson, “En azından ikinci bir görüş için. Başkaları ne yapmış? Biz tamamen zıt bir şey mi düşünmeliyiz? Bu tür sorular.” ifadelerini kullandı.

Kristersson’ın bu açıklamaları beklendiği üzere geniş çapta eleştirilere yol açtı. Umeå Üniversitesi'nde sorumlu yapay zeka profesörü olarak görev yapan Virginia Dignum, aynı haber platformuna yaptığı değerlendirmede “Basit şeyler için yapay zekaya ne kadar çok güvenirse, sistemin kapasitesine aşırı güven duyma riski o kadar büyür.” dedi ve ekledi: “Kaygan bir yokuş bu. Güvenilirliğin garanti edilebileceğinden emin olmalıyız. Biz ChatGPT’ye oy vermedik.”

Başbakan, yalnızca akademisyenlerden değil, medyanın farklı kesimlerinden de tepki aldı. Pek çok yayın organı, demokratik yönetimin yönünü bir sohbet botuna teslim etmenin Batı uygarlığı adına ideal bir yol olmadığını savundu. Aftonbladet yazarı Signe Krantz, “Yazık İsveç’e ki yapay zeka genellikle sadece tahmin yürütür.Chatbotlar size duymak istediğinizi yazmayı tercih eder, duymanız gerekeni değil.” diyerek tepkisini dile getirdi. 

Krantz’ın bu ifadeleri, sohbet botlarının yağcılığa meyilli ve gerçeklikten kopuk olabileceği gerçeğini ortaya koyuyor. Bir lider, YZ destekli bir modele yönlendirici sorular sorduğunda, algoritmalar yalnızca mevcut eğilimleri güçlendiren yanıtlar üretebilir; hatta lideri daha da uç noktalara taşıyabilir. Yine de şu an için çok sayıda siyasetçinin ChatGPT’yi bir danışman gibi görme eğiliminde olmadığı anlaşılıyor.

Kristersson gerçekten de liderlik sorumluluklarını yerine getirirken bir sohbet botuna mı başvuruyor, yoksa yalnızca röportajda popüler bir teknoloji ürününden bahsederek genç kitlelere hitap etmeye mi çalıştı, kesin değil. Ancak açık olan bir gerçek var: YZ, yalnızca birkaç yıl öncesine kadar yalnızca insan zihnine ait olan entelektüel işlevleri giderek daha fazla devralmaya başladı. Bu da oldukça tehlikeli bir durum yaratıyor; zira teknoloji endüstrisi son yirmi yıldır insanların düşünme becerilerini sistematik olarak zayıflatıyor. Peki daha ne kadar aptallaşabiliriz? Görünüşe bakılırsa, hep birlikte bunu keşfetmek üzereyiz.

Kaynak: https://gizmodo.com/prime-minister-of-sweden-dragged-for-admitting-he-uses-chatgpt-to-help-him-make-decisions-2000639765