İnsan Benzeri Yumuşak Robot Baloo: Büyük Nesneleri Güvenle Kaldıran Yeni Teknoloji

Brigham Young Üniversitesi’nden (BYU) araştırmacılar, robotik alanda önemli bir yenilik olarak, tam vücut esnekliğiyle dünyayla etkileşim kurabilen ve insanlarla güvenli bir şekilde işbirliği yapabilen bir robot platformu geliştirdi. Bu yeni nesil robotlar, sert yapılı sistemlerin sınırlamalarını aşarak hem güvenlik hem de işlevsellik açısından dikkat çekiyor. Araştırmacılar, robotların sadece işlevsel değil, aynı zamanda insanlarla doğal bir şekilde etkileşim kurabilmesini sağlamak için çalışıyor.

BYU’nun geliştirdiği Baloo adlı robot, büyük ve hantal nesneleri taşıyabilme yeteneğiyle öne çıkıyor. BYU tarafından yayınlanan bir tanıtım videosunda, Baloo’nun merdiven, kayak ve kutu gibi büyük nesneleri kolaylıkla ve güvenle kaldırdığı gösteriliyor. 
‍

Güvenli ve Sezgisel Robotik

Baloo’nun tasarımında, güvenlik ve uyum temel öncelikler arasında yer alıyor. Araştırma ekibinden Johnson, “Baloo gibi yumuşak robotlar faydalı görevler yapmayı öğrenebilirse, daha güvenli çalışma arkadaşları haline gelebilirler. Sadece sert bileşenlere sahip robotlar, ya robotu ya da sizi kırar, hangisi daha güçlü ise.” diyerek yumuşak robotların avantajlarına dikkat çekiyor.

Araştırmacılar, robotların insanlarla işbirliği içinde çalışmasını sağlamanın yollarını arıyor. Bu doğrultuda, insan niyetine hızlı ve akıcı bir şekilde tepki verebilen sistemler geliştiriliyor. Ancak, geleneksel sert yapılı robotlar bu tür dinamik etkileşimlerde genellikle yetersiz kalıyor. Sert robotlar, esneklik ve adaptasyon eksikliği nedeniyle, iş birliğine dayalı görevlerde zorlanıyor.

Yumuşak robotlar bu sorunlara çözüm sunuyor. Daha uyumlu ve güvenli yapıları sayesinde, ince ve dinamik hareketleri kolaylıkla gerçekleştirebiliyorlar. İnsanlarla aynı ortamda güvenle çalışabilen bu robotlar, üretkenliği artırırken iş birliğini sezgisel hale getiriyor.

Özel Geliştirilmiş Robotik Platform

Araştırma ekibi, Baloo’yu desteklemek için özel bir robotik platform geliştirdi. Bu platform, yüksek taşıma kapasitesine sahip tekerlekli, hareketli bir taban içeriyor ve karmaşık ortamlarda kolaylıkla gezinebiliyor. Baloo’nun pnömatik kolu, üç bağlantıdan oluşuyor ve esnek hareket kabiliyeti sunuyor. Antagonist körük odalarıyla kontrol edilen bu kol, hem uyumlu hem de güvenli bir etkileşim sağlıyor.

Robotun hareket sistemi, Pneudrive adı verilen bir dağıtılmış basınç kontrol cihazıyla çalışıyor. Ayrıca, gerçek zamanlı eklem açısı tahmini için VIVE hareket takip cihazları kullanılıyor. Söz konusu gelişmiş kontrol mekanizması, insan-robot iş birliğinin hassasiyetini artırarak ortak manipülasyon görevlerinde daha iyi performans sunuyor.

İş Birliği ve İnsan-Robot Etkileşimi

BYU Robotik ve Dinamik Laboratuvarı, Ulusal Robotik Girişimi kapsamında, Baloo gibi yenilikçi projelerle robotik alanda önemli adımlar atıyor. Araştırma ekibi, insanların büyük ve ağır nesneleri birlikte taşıma konusundaki fiziksel koordinasyonlarını inceleyen çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmalar, daha etkili ve sezgisel robot sistemleri geliştirilmesi için bir temel oluşturuyor.

Son yıllarda, robotların insanların yanında nesneleri birlikte taşımasını sağlayacak iş birliği sistemleri geliştirilmesine odaklanıldı. Bir projede, bir VR başlığı kullanan bir kişinin manipüle ettiği nesneyi takip eden bir robot geliştirildi. Süreçte, robotun kol sertliğinin farklı yönlere hareket etme gibi görevlerin başarısına etkisi incelendi. Araştırmacılar, matematiksel modeller kullanarak insan operatörleri için sanal gerçeklikte standartlaştırılmış görevler yarattı. Robot ise nesneye uygulanan kuvvetlere tepki vererek buna uygun hareket etti.

Bu platform temel alınarak yapılan başka bir çalışmada, esnek bir robot kolunun hareketlerinin mobil bir tabana bağlandığı bir kontrol sistemi geliştirildi. Bu sistem, sert nesnelerin hassas bir şekilde manipüle edilmesini sağladı ve yumuşak robotik alanında büyük bir ilerleme olarak değerlendirildi.

Araştırmacılar, bu yenilikçi tekniklerin iş birliğine dayalı görevlerde yumuşak robotların potansiyelini gösterdiğini belirtiyor. “Bu sistemler, hem insan hem de robot için daha güvenli ve sezgisel bir iş birliği ortamı sunarak, robotik alanda önemli bir adımı temsil ediyor.” diyor araştırma ekibi. Bu tür robotların gelecekte, insan üretkenliğini artıran ve insanlarla doğal bir şekilde çalışabilen güvenilir yardımcılar olması hedefleniyor.