Yapay Zeka Uygulamaları
21/7/2025
IBM, yüzlerce çalışanını yapay zeka sistemleriyle değiştirerek insan kaynakları (İK) süreçlerinin %94’ünü artık yapay zeka ile yürüttüğünü duyurdu. Ancak IBM CEO’su Arvind Krishna’ya göre bu, küçülme değil büyüme anlamına geliyor. Wall Street Journal’a konuşan Krishna, “Çünkü yapay zeka, diğer alanlara daha fazla yatırım yapmanıza olanak tanır.” diyerek şirketin stratejik genişleme vizyonunu vurguladı. IBM CTO’su Ji-eun Lee ise yapay zekanın 70 iş biriminde son iki yılda 3,5 milyar doların üzerinde verimlilik artışı sağladığını belirtti.
Yapay zekanın İK ve öğrenme-gelişim (L&D) alanlarında giderek daha fazla görev üstlenmesi, söz konusu alanlarda çalışan profesyonelleri yalnızca görev kaybı değil, rol tanımlarını da yeniden düşünmeye zorluyor. İş gücünün geleceğiyle yapay zekanın entegrasyonu derinleştikçe, İK liderlerinin ne anlama geldiği sorgulanmaya başlandı.
IBM İnsan Kaynakları Başkanı Nickle Lamoureux, Josh Bersin’e yaptığı açıklamada, şirketin yapay zeka temsilcilerinin performans değerlendirmelerini yazdığını, gelişim planları hazırladığını ve yöneticiler ile üst düzey liderleri performansa dayalı kararlar konusunda yönlendirdiğini söyledi. Sektörün tanınmış isimlerinden biri olan danışman Josh Bersin ise, yapay zekadaki ilerlemelerin insan kaynaklarında, öğrenme ve gelişim, eğitim ve diğer temel işlevler dahil olmak üzere, çalışan başına %20 ila %30 oranında personel azaltmasına yol açacağını öngörüyor.
Betterworks’te İK Dönüşüm Başkan Yardımcısı Jamie Aitken ise İK’nın ne anlama geldiğinin kökten yeniden düşünülmesi gerektiğini savunuyor. “İK’yı yalnızca idari görevlerden oluşan bir yapı olmaktan çıkarıp, stratejik ve veri temelli bir iş başarısı aracına dönüştürmenin tam zamanı.” diyen Aitken, yapısal ve süreç odaklı bir yaklaşımı savunuyor. “İK, insanların büyümesini, kalmasını ve başarılı olmasını sağlamak konusunda eşsiz bir konumda. Sistematik bir yaklaşımla daha iyi çalışan bağlılığı, daha güçlü performans ve yenilikçi bir kültür elde edilebilir.” sözleriyle, yapay zeka destekli insan yönetiminin önemine dikkat çekiyor.
Danimarka merkezli öğrenme ve gelişim yazılım platformu Zensai'nin CEO’su Rasmus Holst’a göre, “Bazı görevler kolaylıkla yapay zeka tarafından yürütülebilir. Yapay zeka ile birlikte çalışmak artık yeni normal. Ancak bir yapay zeka temsilcisi getirmek, üst düzey bir işe alım anlamına gelmez. Bu temsilcilerin kurulumu, görev ataması ve performans takibi gibi süreçler hâlâ insanlar tarafından yürütülecek.”
Box CEO’su Aaron Levie ise yapay zekanın gücüne daha da fazla inanıyor. Masters of Scale podcast’inde Bob Saphian’a konuşan Levie, ChatGPT, Claude ve Gemini gibi modellerin potansiyelinden söz ederek, “Bu paradigma içinde derin araştırma aşaması, çok daha uzun yanıtlar içeriyor ve bu yanıtlar, modellerin internet üzerindeki güncel tüm bilgileri tarayarak 5 ila 10 dakikalık düşünme süresiyle oluşturuluyor.” dedi. Levie’ye göre yapay zekanın temel görevi insan yeteneklerini artırmak. Özellikle kapsamlı araştırmalar, analizler ya da standart İK sorularına yanıt verme gibi insan gücü gerektiren alanlarda YZ’nin etkisi büyük olacak. “Geleceğin iş gücü, yapay zeka temsilcileriyle etkili iletişim kurabilenler tarafından şekillendirilecek” ifadesiyle, bu teknolojilerin her departman için önemine dikkat çekti.
Rasmus Holst, insan ve yapay zeka iş birliğinin geleceğine dair şu sözleriyle öne çıkıyor: “Daha sıradan görevler temsilciler tarafından yürütüldüğünde, sizin için en iyi kararları verecek insanlara ihtiyacınız olur. İşe alım ve çalışan bağlılığı daha da önem kazanır. Temsilcilerin yaptığı işler ile insanların yaptığı işler arasındaki beceri eşlemesini kurmak kritik hâle geliyor.”
Zensai'nin Baş İş Geliştirme Sorumlusu Robin Daniels da benzer bir görüş dile getiriyor: “Bizim duruşumuz, yapay zekanın insanları daha iyi hâle getirdiğidir.” Şirketin odaklandığı yeni kavram “İnsan Başarısı” olarak adlandırılıyor ve İK profesyonelleri arasında yükselen bir inisiyatif olarak tanımlanıyor. Daniels bu yaklaşımı şöyle özetliyor: “Bireylerin her gün daha iyi versiyonları hâline gelmelerini sağlayan, gelişim, neşe ve tatminle beslenen bireysel bir yolculuk. Teknoloji ve veriler de bunun temelinde yer alıyor.” Ona göre, “Bireyi güçlendirirsen, organizasyonu da güçlendirmiş olursun.”
İnsan başarısını artırmak, yapay zeka için birincil görev olarak görülüyor. İK yöneticileri için yapay zekayı entegre etme süreci bir iş birliği pratiği anlamına geliyor. Gerçek zamanlı geri bildirim dinleme, veriye dayalı eylem alma ve kurumsal kültüre dair anlamlı içgörüler toplama, stratejik değer üretmenin anahtarı. İK liderleri ve öğrenme-gelişim profesyonelleri için temel işlevlerin yapay zekaya devredilmesi, iş gücünün geleceğine dair güçlü bir dönüşüm sinyali veriyor. Jamie Aitken’in ifadesiyle, “Korkuya kapılmak yerine, İK liderleri bu durumu organizasyonlarının amacını ve yapısını yeniden düşünmek için bir uyarı çağrısı olarak görmeli.”
Yapay zeka çağında herkesin rolü değişiyor ve İK liderleri, iş birliğinin geleceği nasıl şekillendireceğini yeniden kurguluyor.