GPT-5, Ağustos’ta Geliyor: OpenAI Yeni Nesil Modelini Yayına Hazırlıyor

Yılın başlarında Microsoft mühendislerinin OpenAI’nin yeni nesil GPT-5 modeline yönelik sunucu kapasitesini hazırladığı ve modelin Mayıs ayı sonunda yayınlanabileceği konuşuluyordu. Ardından Temmuz ayında yayınlanacağına dair haberler paylaşıldı. Ancak ek testler ve gecikmelerin ardından, OpenAI’ye yakın kaynaklar GPT-5’in artık Ağustos başında piyasaya sürülmesinin beklendiğini aktarıyor.

OpenAI CEO’su Sam Altman geçtiğimiz günlerde X üzerinden yaptığı açıklamada “GPT-5’i yakında yayınlıyoruz.” ifadesini kullandı ve bu haftaki Theo Von podcast yayını sırasında modelin yeteneklerinden bazılarını sergiledi. Altman, anlamadığı bir soruyu GPT-5’e yönelttiğini ve modelin soruyu kusursuz biçimde yanıtladığını söyledi: “Modele sordum, bu GPT-5’ti ve soruyu mükemmel şekilde yanıtladı.” O anı “işte bu” anı olarak nitelendiren Altman, “Kendimi YZ karşısında işe yaramaz hissettim.” dedi ve normalde cevaplaması gereken bir soruya anında yanıt verildiğini belirtti: “Garip bir histi”.

Altman’ın podcast yayını öncesinde GPT-5’in çeşitli platformlarda test edildiğine dair izler ortaya çıkmıştı. OpenAI’nin modeli Ağustos başında piyasaya sürmesi bekleniyor ve bu sürümle birlikte mini ve nano versiyonlarının da API üzerinden erişime açılması planlanıyor.

Henüz resmi bir açıklama gelmemekle birlikte, OpenAI’ye Ağustos lansmanıyla ilgili yapılan yorum taleplerine şirket tarafından yayın öncesi geri dönüş yapılmadı.

Altman, yılın başlarında GPT-5’i “pek çok teknolojimizi birleştiren bir sistem” olarak tanımlamıştı. Bu yeni model, ayrı bir model olarak sunulması planlanan o3 akıl yürütme (reasoning) yeteneklerini doğrudan içinde barındıracak. Bu yaklaşım, OpenAI’nin büyük dil modellerini sadeleştirme ve entegre etme vizyonunun bir parçası. Nihai hedef ise bu sistemin yapay genel zeka (AGI) ilan edilebilecek seviyeye ulaşması.

AGI ilanı, OpenAI için kritik bir dönüm noktası olarak görülüyor. Eşiğe ulaşıldığında, Microsoft OpenAI gelirleri ve gelecek YZ modelleri üzerindeki haklarını kaybedecek. Söz konusu durum, iki şirket arasındaki son dönemde devam eden yeniden yapılandırma görüşmeleri açısından da önem taşıyor. OpenAI’nin ticari yapısının kâr amaçlı birimlere dönüştürülmesi için Microsoft onayı gerekiyor. Ancak GPT-5’in, OpenAI kârlarına doğrudan bağlı olan AGI eşiğini henüz karşılaması beklenmiyor. Altman daha önce “GPT-5’in altın seviye yeteneklere ulaşması aylar alacak.” açıklamasında bulunmuştu.

OpenAI, o-serisi ve GPT-serisi modelleri birleştirerek ChatGPT kullanıcılarının her görev için ayrı model seçmek zorunda kalmasını önlemek istiyor. Ana GPT-5 akıl yürütme versiyonunun hem ChatGPT hem OpenAI API üzerinden erişilebilir olacağı belirtiliyor. Mini versiyonu da aynı şekilde kullanılabilecek. Ancak nano versiyonun yalnızca API ile sunulacağı öngörülüyor.

Her ne kadar GPT-5’in Ağustos başında piyasaya sürülmesi planlansa da, OpenAI’nin yayın takvimi genellikle teknik zorluklara, sunucu kapasitesine veya rakip modellerin açıklanma zamanına göre değişiklik gösterebiliyor. OpenAI’nin kısa süre önce duyurmayı planladığı açık ağırlıklı dil modeli de bu belirsizliklerin bir örneği. Altman, “bazı yüksek riskli alanlarda ek güvenlik testleri yapmak için” duyurunun ertelendiğini açıklayarak bu gecikmeyi doğrulamıştı.

Söz konusu açık ağırlıklı modelin ise halen temmuz sonuna kadar yayınlanmasının planlandığı belirtiliyor. Kaynaklara göre bu model “o3 mini” seviyesinde akıl yürütme kabiliyetine sahip olacak. GPT-2’den bu yana ilk kez açık ağırlıklı bir model paylaşacak olan OpenAI, bu yeni modeli Azure, Hugging Face ve diğer büyük bulut platformları üzerinden sunmayı planlıyor.

Microsoft, Güvenlik Açığı Nedeniyle Yine Gündemde

Microsoft, geçtiğimiz yıl ABD Siber Güvenlik İnceleme Kurulu’nun ağır eleştiriler içeren raporu sonrasında güvenliği en üst önceliği haline getirmişti. Ancak bu hafta yaşananlar, şirketin karşılaştığı güvenlik sorunlarının hâlâ devam ettiğini gösterdi.

Şirketin şirket içi (on-premises) SharePoint sürümlerindeki büyük bir güvenlik açığı, 50’den fazla organizasyonun — aralarında ABD nükleer silah kurumu da dahil olmak üzere — siber saldırıya uğramasına yol açtı. Güvenlik araştırmacıları 18 Temmuz’da bu sıfırıncı gün (zero-day) açığının aktif olarak kullanıldığını tespit etti. Microsoft, ertesi gün bir güvenlik bildirimi yayımladı. Ardından mühendisler hafta sonu boyunca çalışarak SharePoint Subscription Edition ve SharePoint 2019 için 20 Temmuz’da, SharePoint 2016 için ise 22 Temmuz sabahı bir yama yayımladı.

Henüz yamanmamış olan bu açık, Pwn2Own hack yarışmasında Mayıs ayında sunulan iki hatanın birleşiminden oluşmuş gibi görünüyor. Microsoft, saldırıları Çin hükümetiyle bağlantılı iki siber gruba bağladı ancak hacker’ların yamanın etrafından dolanarak sıfırıncı gün açığını nasıl yarattıkları hâlâ açıklanmadı.

Söz konusu açık sadece yerel kurulumlu SharePoint sürümlerinde istismar edilebildi. Bulut tabanlı SharePoint Online ise etkilenmedi. Bu durum zararın yayılmasını sınırlamış olsa da, saldırıların hedefli niteliği hem Microsoft hem de müşterileri açısından ciddi endişe kaynağı oluşturuyor. Aynı zamanda müşterilerin uzatılmış destek sürecindeki bu eski sürümlerden (temmuz 2026’ya kadar) daha hızlı uzaklaşmasına neden olabilir.

Güvenlik tartışmalarını daha da karmaşık hale getiren bir gelişme ise ProPublica’dan geldi. Habere göre, Microsoft’un az bilinen bir uygulaması ABD Savunma Bakanlığı sistemlerini Çinli hacker’lara karşı savunmasız hale getirebilir. Şirketin Çin’deki mühendisleri, Savunma Bakanlığı’nın sistemlerinin bakımında yer alıyordu ve bu süreçte kullanılan dijital “refakatçilerin” yeterli teknik uzmanlığa sahip olmadığı bildirildi. Bu gelişme, Ulusal İstihbarat Direktörlüğü Ofisi’nin Çin’i “ABD hükümeti, özel sektör ve kritik altyapı ağlarına yönelik en aktif ve kalıcı siber tehdit” olarak tanımlamasından kısa süre sonra ortaya çıktı.

SharePoint açığının keşfedildiği gün, Microsoft iletişim direktörü Frank Shaw, ProPublica raporuna yanıt vererek “Çin merkezli hiçbir mühendislik ekibi artık Savunma Bakanlığı bulut hizmetleri ve ilgili hizmetlerde teknik destek sunmayacak” açıklamasını yaptı.

Kaynaklara göre Microsoft’un refakat programı, Virginia Fairfax’taki devlet bulut veri merkezlerinde sadece ABD merkezli çalışanlarla sınırlandırılmış durumda. Şirketin tüm tehdit koruma ekiplerine 23 Temmuz’da bu değişiklik bildirildi ve “hiçbir istisna yok” ifadesiyle uygulamanın katılığı vurgulandı.

Yine de, böyle bir uygulamanın varlığı başlı başına şaşırtıcı. Microsoft, Çin merkezli mühendislerin Savunma Bakanlığı sistemlerini nasıl ve neden desteklediği konusunda kamuoyunun ve yasama organlarının sorularına yanıt vermek zorunda kalacak. Senatör Tom Cotton, Savunma Bakanı’na Microsoft’un uygulamalarını incelemesi çağrısında bulundu. Görünen o ki Microsoft’un güvenlik ekipleri yaz aylarını yoğun geçirecek.

Kaynak: https://www.theverge.com/notepad-microsoft-newsletter/712950/openai-gpt-5-model-release-date-notepad