Teknoloji

23/6/2025

Dünyanın İlk Güneş Enerjili Dronu, B747 Kanat Açıklığıyla Haftalar Hatta Aylar Boyunca Uçuşlar Gerçekleştiriyor

Fransız savunma elektroniği şirketi Thales, ABD merkezli havacılık girişimi Skydweller Aero ile birlikte, haftalarla hatta aylarla ölçülebilen sürede kesintisiz uçuş gerçekleştirebilen otonom, güneş enerjili bir hava sistemi geliştirdi.

MAPS (Medium-Altitude Pseudo-Satellite) olarak adlandırılan insansız platform, ileri düzey radar ve yapay zeka teknolojilerini yüksek dayanıklılıkla birleştirerek kesintisiz deniz sahası farkındalığı sağlamak üzere tasarlandı.

Güneş Enerjili Drone, B747’yi Aşan Kanat Açıklığıyla Yük Taşıma Kapasitesini Artırıyor

Skydweller, Boeing 747'den daha geniş kanat açıklığına sahip benzersiz bir güneş enerjili drone geliştirdi. Araç, 400 kilogram (881 pound) ağırlığında yük taşıyabiliyor. Aracın kapasitesi, önceki güneş enerjili insansız hava araçlarına göre belirgin bir gelişme, çünkü önceki sistemler ağır yük taşıyamadıkları için sınırlı uygulamalarda kullanılıyordu.

Karbon salımı olmadan orta irtifalarda görev yapabilen uçak, münhasır ekonomik bölgeler (EEZ), deniz ulaşım hatları ve ihtilaflı deniz alanları gibi geniş deniz bölgelerinde neredeyse kalıcı gözetim sağlayabiliyor.

Thales’in sunduğu stratejik yenilik, Skydweller platformuna entegre edilen AirMaster S radar sisteminden kaynaklanıyor. Normalde ATL2 gibi insanlı deniz devriye uçakları için geliştirilen bu hafif ve yapay zeka destekli sensör paketi, Aktif Elektronik Tarama Dizisi (AESA) teknolojisine sahip ve X-band frekansında çalışıyor. Söz konusu özellikleriyle hava, kara ve deniz alanlarında hızlı ve kapsamlı durumsal farkındalık sağlıyor.

Yapay zeka destekli veri işleme kabiliyeti sayesinde, sistem hedef sınıflandırmasını yerinde yapabiliyor ve böylece yere iletilen veri miktarını azaltarak bant genişliği kullanımını optimize ediyor. Bu verimlilik, uzun süreli otonom görevler için kritik öneme sahip.

AirMaster S ile Skydweller’ın sıfır emisyonlu İHA’sının birleşimi, Akdeniz, Hint-Pasifik ve Atlantik gibi yüksek öneme sahip bölgelerde sürekli gözetim sağlayabilen tam otonom ve kalıcı bir ISR (İstihbarat, Gözetim, Keşif) platformu oluşturuyor. Thales yöneticilerine göre bu yetenek, mevcut ISR unsurları — uydular, insanlı uçaklar ve konvansiyonel drone’lar — ile birlikte çalışarak NATO, AB ve Batı müttefiklerine sürekli mevcudiyet gerektiren bölgelerde yeni bir operasyonel esneklik kazandıracak.

Otonom Uyum Özellikleriyle Görev Süresi Maksimuma Çıkıyor

AirMaster S radar sistemi, görev gereksinimleri ve çevresel koşullardaki değişikliklere otomatik olarak uyum sağlayan ayarlama sistemleri içeriyor. Böylelikle drone, görev bölgesinde üsse dönmeden ya da maliyetli yer müdahalesine gerek duymadan uzun süre kalabiliyor.

Thales EMEA Ticari Direktörü Sébastien Renouard, birleşimi şu sözlerle değerlendirdi: “Thales’in AirMaster S Akıllı Radarı ile MAPS Skydweller’ın birleşimi, gözetim görevlerinde paradigmayı değiştiriyor. Bu birleşim, deniz ve kıyı bölgelerinde sürekli istihbarat, gözetim ve keşif (ISR) zorluklarına karşı egemen ve otonom bir çözüm sunuyor.”

Skydweller’ın uçakları tamamen güneş panelleriyle çalışan, hafif karbon fiber malzemeden üretilmiş platformlardır ve fosil yakıt ya da geleneksel yakıt ikmal altyapısına ihtiyaç duymazlar. Şirket, sistemin okyanusları izlemek, yasa dışı kaçakçılığı takip etmek, korsanlıkla mücadele operasyonları gerçekleştirmek ve gri bölge çatışmalarında ISR desteği sunmak için kullanılabileceğini belirtiyor. Tüm bunlar, geleneksel hava araçlarının operasyonel maliyetinin yalnızca bir kısmıyla sağlanabiliyor.

Kaynak:https://interestingengineering.com/military/solar-drone-boeing-747-like-wingspan