Teknoloji
8/8/2025
Seattle merkezli girişim Hubble Network, Bluetooth tabanlı uydu iletişim sistemini küresel ölçekte genişletmek için büyük bir adım atıyor. Şirketin CEO’su Alex Haro, geliştirilen yeni faz dizilimli alıcının, Dünya çevresinde “gerçek bir Bluetooth katmanı” oluşturacağını belirtti. Bu ileri teknoloji yük, Muon Space tarafından geliştirilen ve 2027’de fırlatılması planlanan iki büyük MuSat XL uydusu üzerinde uzaya taşınacak.
Hubble’ın ifadesine göre, MuSat XL uyduları yalnızca 12 saatlik küresel yeniden ziyaret süresi sağlayacak ve Bluetooth Düşük Enerji (BLE) sinyallerini mevcut sistemlere kıyasla 30 kat daha düşük güçle algılayabilecek. Eğer teknik özellikler başarıyla hayata geçirilirse, Dünya üzerindeki izleme etiketlerinin ve sensörlerin pil ömrü kayda değer biçimde uzatılabilecek.
İlk iki MuSat XL uydusu, lojistik, altyapı ve savunma gibi sektörlerde faaliyet gösteren şirketler için geliştirilen Hubble BLE Bulma Ağının temelini oluşturacak. Hubble Network, 2024 yılında bir ilki gerçekleştirerek, uydu ile doğrudan Bluetooth bağlantısı kurmayı başaran ilk şirket olmuştu. Şirketin sunduğu çözümün en dikkat çekici yönü, kullanıcıların yalnızca cihazlarının çipsetine bir yazılım (firmware) entegre ederek ağa bağlanabilmesi; herhangi bir özel donanım satın alma zorunluluğu bulunmuyor.
Şirketin uzay tabanlı ağının avantajları oldukça geniş: Hubble, yeryüzünün her noktasında — özellikle uzak ve erişilmesi güç bölgelerde — görünürlük sağlayabilen, geliştiriciler için kullanıcı dostu bir altyapı sunduğunu ifade ediyor. Böylelikle firmalar, ek altyapı inşa etmeksizin varlık takibi gerçekleştirebilecek.
Hubble halihazırda yörüngede yedi uyduya sahip. 2028’e kadar bu sayının 60 uyduluk bir takıma ulaşması hedefleniyor. CEO Alex Haro, uzun vadede tüm takımın daha büyük platformlara yükseltilmesinin planlandığını, bunun hem enerji hem de performans kapasitesi açısından büyük avantajlar sunacağını belirtti.
Şirketin uydu ortağı Muon Space ise, 500 kilogram sınıfındaki MuSat XL platformu ile Hubble’ın ilk müşterisi konumunda. Platform, görev yüklerine çok kilovatlık enerji sağlama, optik çapraz bağlantılar, yüksek hacimli veri aktarımı ve zaman hassasiyeti taşıyan görevler için “nereye yakınsa gerçek zamanlı” iletişim imkanı sunuyor. Muon Space Başkanı Gregory Smirin, uydu sisteminin özellikle SDA Tranche görevleri gibi Savunma Bakanlığı projeleri için oldukça uygun olduğunu belirterek, “XL, teknik altyapımızın evrimini ve çok görevli uydular alanındaki rolümüzün büyümesini yansıtıyor.” dedi.
Hubble'ın agresif takvimi, Muon Space'in ölçeklenebilir üretim kapasitesi sayesinde mümkün hale geliyor. Muon’un San Jose’deki üretim tesisinin, 2027 yılı itibarıyla yılda 500’den fazla uydu üretme kapasitesine ulaşması bekleniyor. Şirket, kısa süre önce tamamladığı 146 milyon dolarlık yatırım turu ile bu hedefe yönelik adımlarını hızlandırmış durumda.
Muon Space’in iş modeli, “uzay hizmeti” (space-as-a-service) konsepti üzerine kurulu. Şirket, donanım ve yazılımdan oluşan dikey entegre Halo platformu ile uyduları tasarlıyor, üretiyor ve işletiyor. Sistem sayesinde, umut vadeden görev yükleri geliştiren ancak uydu altyapısı inşa etmeyi istemeyen şirketlere uzay erişimi sunuluyor. Uygulamada bu model, Hubble’ın yalnızca Bluetooth Low Energy ağı geliştirmeye odaklanmasını sağlarken, Muon tüm uydu platformlarını ve görev operasyonlarını üstleniyor.