Yapay Zeka
18/6/2025
ChatGPT’nin hayatımıza girmesiyle birlikte yapay zeka, öğrenme ve çalışma yöntemlerini yeniden şekillendirdi. Bugün dünya genelinde en çok kullanılan yapay zeka sohbet botlarından biri haline geldi. Ancak önemli bir soru gündemde: ChatGPT kullanmak daha az düşünmemize neden oluyor mu? Bu sorunun yanıtını bulmak üzere, Massachusetts Institute of Technology (MIT) araştırmacıları tarafından dikkat çekici bir çalışma gerçekleştirildi. Yapay zeka araçlarının eğitim ve yazım süreçlerinde giderek yaygınlaştığı bir dönemde, araştırmacılar bu durumun insan beynine etkisini inceledi.
Araştırma, MIT Media Lab, Wellesley College ve Massachusetts College of Art and Design (MassArt) bünyesindeki araştırmacılar tarafından yürütüldü. Öğrencilerden, üç farklı yöntem kullanarak deneme yazmaları istendi: bir grup yalnızca ChatGPT kullandı; ikinci grup geleneksel Google arama motorundan yararlandı; üçüncü grup ise herhangi bir dijital araca başvurmadan yalnızca kendi düşünceleriyle yazdı. Denemeler yazılırken katılımcıların beyin aktiviteleri EEG (elektroensefalografi) cihazları ile kaydedildi.
Araştırma kapsamında Boston bölgesindeki üniversitelerden 54 katılımcı yer aldı. Katılımcılar üç gruba ayrıldı: ChatGPT kullanan “LLM Grubu”, yalnızca arama motoru kullanan “Arama Grubu” ve hiçbir dış yardım kullanmayan “Sadece Beyin Grubu”. Her katılımcı üç yazma oturumu gerçekleştirdi. Dördüncü oturumdaysa, LLM grubu bu kez dış yardım almadan yazarken, sadece beyin grubundakiler ilk kez ChatGPT kullanarak yazdı. Her oturum boyunca beyin aktiviteleri ölçüldü ve yazılan denemeler doğal dil işleme (NLP) teknikleri ile analiz edildi. Ayrıca, denemeler hem insan öğretmenler hem de bir yapay zeka tarafından değerlendirildi.
Araştırmanın sonuçları üç ana başlık altında sunuldu: zayıflayan beyin katılımı, azalan hafıza ve sahiplenme hissi, yazı kalitesi ile bilişsel derinlik arasındaki ilişki.
En dikkat çekici bulgu, farklı grupların beyin aktivitesindeki belirgin farktı. Sadece beyin grubundaki katılımcıların en güçlü ve karmaşık sinirsel bağlantıları sergilediği görüldü. Arama motoru kullanan grupta orta seviyede bir beyin etkinliği gözlenirken, ChatGPT kullanan katılımcılar en zayıf beyin aktivitesini gösterdi. Dördüncü oturumda, daha önce ChatGPT’ye alışmış olan LLM grubunun, artık etkili şekilde kullandıkları beyin bölgelerini tekrar devreye sokmakta zorlandığı kaydedildi. Öte yandan, ilk kez ChatGPT deneyimi yaşayan “Beyinden LLM’ye” grubu, yeni bir araçla çalışmanın getirdiği yüksek sinirsel etkinlik gösterdi.
İkinci önemli bulgu, hafıza zayıflaması ve sahiplenme eksikliği oldu. Katılımcılardan yazdıkları denemelerin içeriğini alıntılamaları veya özetlemeleri istendiğinde, LLM grubundakiler en çok zorlanan grup oldu. Çoğu, sadece birkaç dakika önce yazdığı metni hatırlamakta bile zorlandı. Ayrıca, bu katılımcılar ChatGPT ile yazdıkları metinleri sahiplenme noktasında da zayıf bir bağ kurdu. Araştırmacılar bu durumu “bilişsel devir (cognitive offloading)” olarak tanımladı. Yani, yapay zekaya aşırı güvenen bireylerde bilgiyi işleme ve hafızada tutma çabasının beyin tarafından azaltılması söz konusu.
Üçüncü başlıkta ise yazıların yapısal kalitesi ile bilişsel derinliği karşılaştırıldı. ChatGPT kullanılarak yazılan denemeler, hem insanlar hem de yapay zeka tarafından dilbilgisi ve yapı açısından daha yüksek puanlar aldı. Ancak, bu denemeler çoğunlukla benzer kalıplar, tekrarlayan ifadeler ve tahmin edilebilir dil kullanımı ile sınırlı kaldı. Sadece beyin grubundakilerin yazıları ise daha çeşitli kelime dağarcığı ve eleştirel düşünce unsurları taşıdı. Araştırmacılar, yapay zeka destekli yazıların dışarıdan bakıldığında düzgün görünebileceğini, ancak içerik bakımından özgünlük ve düşünsel derinlikten yoksun olduğunu belirtti. Bu durum, eğitimde neyin daha değerli olduğu sorusunu gündeme getirdi: yüzeysel kalite mi, yoksa gerçek bilişsel çaba mı?
Araştırmadan çıkan en büyük sonuç ise şu şekilde özetlendi: ChatGPT gibi büyük dil modelleri sayısız avantaj sunabilir; ancak zihinsel katılımı azaltma, hafızayı zayıflatma ve yazıya olan kişisel bağlılığı düşürme riskleri taşıyor. Araştırma ekibi, özellikle öğrencilerde bağımsız düşünme yeteneğini geliştirmeyi hedefleyen akademik ortamlarda yapay zekanın aşırı kullanımına karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Söz konusu araştırma, “Your Brain on ChatGPT: Accumulation of Cognitive Debt when Using an AI Assistant for Essay Writing Task” başlığıyla 10 Haziran 2025’te yayımlandı. Araştırma ekibinde şu isimler yer aldı: Nataliya Kosmyna, Eugene Hauptmann, Ye Tong Yuan, Jessica Situ, Xian-Hao Liao, Ashly Vivian Beresnitzky, Iris Braunstein ve Pattie Maes.